çıkık
[isim] Bir kemik veya organın yerinden çıkmış olması
ÇIKIK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abidik gubidik
- âşıktaşlık
- aşk
- aşna fişne
- ateşten gömlek
- atıfet
- çıkık
- dil yarası
- dilekçe
- duygudaşlık
- düşkünlük
- eğilim
- flört
- gönül
- gönül bağı
- gönül belası
- göz
- göz sevdası
- hayranlık
- kalp
- kalp yarası
- kara sevda
- korte
- meftuniyet
- meftunluk
- meyil
- muaşaka
- muhabbet
- perestiş
- rikkat
- sempati
- sevda
- sevecenlik
- sevi
- sevim
- sıcaklık
- şefkat
- tapınma
- tapma
- tariz
- temayül
- teveccüh
- tutkunluk
- ubudiyet
- vurgunluk
- yakınlık
- yasak aşk
- zaaf
- ağır yara
- akarca
- apse
- arpacık
- aslanpençesi
- bağa
- bela
- bere
- bertik
- beze
- cerahat
- ceriha
- cıdağı
- cırmık
- çatlak
- çıban
- çıkık
- çizik
- çizinti
- çürük
- dert
- dilcik
- dolama
- döküntü
- egzama
- ergenlik
- etyaran
- ezik
- faça
- fiske
- fistül
- gelincik
- Halep çıbanı
- hıyarcık
- ısırgın
- incik
- isilik
- itdirseği
- kan çıbanı
- kangren
- karha
- kesik
- kırık
- kızılyara
- kızılyörük
- kist
- kovuk
- köpekmemesi
- köstebek
- köstebek illeti
- kurbağacık
- kurdeşen
- kurlağan
- mayasıl
- nasır
- sınık
- sıraca
- sıyrık
- sıyrıntı
- siğil
- sivilce
- Şark çıbanı
- şerha
- şirpençe
- temriye
- tırmık
- travma
- uçuk
- uyuz
- ülser
- ürtiker
- varis
- yağır
- yanık
- yara bere
- yarık
- yenirce
- yılancık
- yumurcak
HECELEME
çı-kık ÇIKIK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Bir kemik veya organın yerinden çıkmış olmasıÖrnek: Kolunda çıkık var.
- [sıfat] Yerinden çıkmış (kemik veya organ)
- [sıfat] Çıkıntısı olanÖrnek: Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük