çarpılmak
[fiil] [nesnesiz] Çarpma işine konu olmak
ÇARPILMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ÇARPILMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abayı yakmak
- aşka düşmek
- ateşine yanmak
- bağlanmak
- büyülenmek
- çarpılmak
- deli bayrağı açmak
- düşmek
- erimek
- gevşemek
- gönlü akmak
- gönlü çelinmek
- gönlü kaymak
- gönlü takılmak
- gönlünü kaptırmak
- gönlünü pazara çıkarmak
- gönül akıtmak
- gönül bağlamak
- gönül çekmek
- gönül vermek
- kapılmak
- kendini kaptırmak
- mecnun olmak
- meftun olmak
- meyil vermek
- sevdalanmak
- sevişmek
- sevmek
- tutulmak
- üstüne sevmek
- vurulmak
- yanıp tutuşmak
- yanmak
- adım atmamak
- adını ağzına almamak
- aforoz etmek
- aforozlamak
- ağır gelmek
- ağır kaçmak
- ağırına gitmek
- alınmak
- alıp verememek
- alışverişi kesmek
- anlaşmazlığa düşmek
- araları açık olmak
- aralarına kara kedi girmek
- arası açılmak
- arası bozulmak
- arası olmamak
- araya soğukluk girmek
- arka çevirmek
- ayağını çekmek
- ayak atmamak
- ayak basmamak
- birbirine düşmek
- birbirini yemek
- boykot etmek
- bozuşmak
- buluttan nem kapmak
- burulmak
- buz gibi soğumak
- çarpılmak
- dargınlaşmak
- defterden silmek
- dirsek çevirmek
- elini ayağını çekmek
- elini ayağını kesmek
- fenaya çekmek
- geçmişi olmak
- giyinmek
- gocunmak
- gönlü kalmak
- gönlü kırılmak
- gönül koymak
- gönüllenmek
- gücüne gitmek
- hatırı kalmak
- içerlemek
- ihtilafa düşmek
- incinmek
- ipi koparmak
- kendine yedirememek
- kırılmak
- kötüye çekmek
- külahları değişmek
- külahları değiştirmek
- küsmek
- küsüşmek
- mana çıkarmak
- merhabayı kesmek
- mesafe bırakmak
- mesafe koymak
- muğber olmak
- nefsine yedirememek
- onuruna dokunmak
- onuruna yedirememek
- parmak bozmak
- pay bırakmak
- rencide olmak
- selamı sabahı kesmek
- semtine uğramamak
- sıdkı sıyrılmak
- sırt çevirmek
- silkip atmak
- soğumak
- tutulmak
- üstüne almak
- üzerine almak
- yüz çevirmek
- yüzüne bakmamak
- yüzüne bir daha bakmamak
- zoruna gitmek
- abliyi bırakmak
- abliyi kaçırmak
- acayibine gitmek
- afallamak
- afallaşmak
- ağzı açık kalmak
- ağzı bir karış açık kalmak
- ağzını açmak
- ahmaklaşmak
- akıl almamak
- aklı başında olmamak
- aklı başından gitmek
- aklı bokuna karışmak
- aklı durmak
- aklı karışmak
- alıklaşmak
- allak bullak olmak
- apışıp kalmak
- apışmak
- aptallaşmak
- ayağı dolaşmak
- bakakalmak
- basireti bağlanmak
- bastığı yeri bilmemek
- belinlemek
- benildemek
- beyni bulanmak
- beyninden vurulmuşa dönmek
- bir hoş olmak
- bir tuhaf olmak
- bir yaşına daha girmek
- boş bulunmak
- bozuntuya uğramak
- bönleşmek
- budalalaşmak
- buz kesilmek
- çarpılmak
- çuvallamak
- dili dolaşmak
- dili tutulmak
- donakalmak
- donmak
- donup kalmak
- dudağını ısırmak
- dumanlanmak
- ek bent olmak
- eli böğründe kalmak
- enayileşmek
- eşekten düşmüş karpuza dönmek
- feleği şaşmak
- feleğini şaşırmak
- felfellemek
- garibine gitmek
- garipsemek
- gözlerine inanamamak
- gözlerini fal taşı gibi açmak
- hangi peygambere kulluk edeceğini şaşırmak
- hayret etmek
- hayrete düşmek
- hayretler içinde kalmak
- hayretlere düşmek
- hayrette kalmak
- hoşafın yağı kesilmek
- kabız olmak
- kafası dönmek
- kafası durmak
- kafası karışmak
- kafası yerinde olmamak
- kafayı yemek
- kalakalmak
- kalıp kesilmek
- kan tutmak
- kanı donmak
- karıştırmak
- komaya girmek
- küçük dilini yutmak
- mayışmak
- ne olduğunu bilememek
- nefesi durmak
- nutku tutulmak
- parmağı ağzında kalmak
- parmak ısırmak
- pes demek
- pusulayı şaşırmak
- sağını solunu bilmemek
- salozlaşmak
- sapıtmak
- sarmak
- semeleşmek
- sendelemek
- sersemlemek
- sersemleşmek
- sudan çıkmış balığa dönmek
- şabanlaşmak
- şap gibi donmak
- şap gibi kalmak
- şaşakalmak
- şaşalamak
- şaşırıp kalmak
- şaşırtmak
- şaşkına dönmek
- şaşkınlaşmak
- şaşmak
- taaccüp etmek
- tanlamak
- taş kesilmek
- taşlaşmak
- tavan başına çökmek
- tavan başına yıkılmak
- tersi dönmek
- tuhaflaşmak
- tutulmak
- yaka ısırmak
- yanılmak
- yıldırımla vurulmuşa dönmek
- zihni bulanmak
- zihni karışmak
HECELEME
çar-pıl-mak ÇARPILMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Çarpma işine konu olmakÖrnek: Edepsiz herif en şiddetli ceza hangisi ise ona çarpılacaktır.
- [fiil] [-e] Çarpık duruma gelmekÖrnek: Yüzü acıyla çarpılmış, bana doğru dönmeye çalışıyor.
- [fiil] [mecaz] Bir yankesici tarafından eşyaları el çabukluğuyla çalınmak, soyulmak
- [fiil] [mecaz] Aldatılmak
- [fiil] [mecaz] Çekiciliğine kapılmak, etkilenmekÖrnek: Bir bakış, bir gülüşle çarpılmak işten değil.
- [fiil] [argo] Bir şeye ederinden fazla para ödemek
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük