çekinmek
[fiil] [-den] Saygı, korku, utanma vb. duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmak
ÇEKİNMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ÇEKİNMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- bahane etmek
- bin dereden su getirmek
- bucak bucak kaçmak
- çekimsenmek
- çekinmek
- dikkat etmek
- eli gitmemek
- eli varmamak
- geri durmak
- geri kalmak
- gözü almamak
- gözü kesmemek
- gözü yememek
- gücümsemek
- hık mık etmek
- imtina etmek
- ipe un sermek
- istinkâf etmek
- kaçılmak
- kaçımsamak
- kaçışmak
- kaçmak
- kaytarmak
- kem küm etmek
- kenar gezmek
- kırk dereden su getirmek
- kollamak
- korumak
- kulpunu bulmak
- özen göstermek
- özür dilemek
- suya sabuna dokunmamak
- tevakki etmek
- yan çizmek
- yüksünmek
- aklı başından gitmek
- aklı bokuna karışmak
- aklı çıkmak
- aklı gitmek
- başından korkmak
- canı ağzına gelmek
- cin çarpmışa dönmek
- çekinmek
- dehşete düşmek
- dehşete kapılmak
- dehşetlenmek
- dili tutulmak
- dizlerinin bağı çözülmek
- donuna doldurmak
- donuna etmek
- donuna yapmak
- endişelenmek
- gözleri evinden fırlamak
- gözleri evinden uğramak
- gözleri yuvalarından fırlamak
- gözleri yuvalarından uğramak
- gözü korkmak
- gözü yılmak
- hoşafın yağı kesilmek
- içi titremek
- kaçacak delik aramak
- kaygılanmak
- kederlenmek
- kılıbıklaşmak
- kılıbıklık etmek
- korkaklık etmek
- korkuya kapılmak
- kuruntu etmek
- kuşkulanmak
- kuvvet bulamamak
- kuyruğunu kısmak
- morali bozulmak
- ocumak
- ödü bokuna karışmak
- ödü kopmak
- ödü patlamak
- paniğe kapılmak
- paniklemek
- pısmak
- rüyalarına girmek
- şafak atmak
- tırsmak
- titremek
- tüyleri diken diken olmak
- tüyleri ürpermek
- üç buçuk atmak
- ürkekleşmek
- ürpermek
- yılmak
- yüreği ağzına gelmek
- yüreği çarpmak
- yüreği hop etmek
- yüreği ürpermek
- yüreği yarılmak
- yüreği yerinden oynamak
- yüreğinin yağı erimek
- yüzü olmamak
- altında kalmak
- ar etmek
- arına dokunmak
- çekingen davranmak
- çekinmek
- dut gibi olmak
- edep etmek
- ekşimek
- erimek
- gayretine dokunmak
- hicap duymak
- hicap etmek
- kulaklarına kadar kızarmak
- önüne bakmak
- sıkılmak
- süt dökmüş kediye dönmek
- teeddüp etmek
- utancından yere geçmek
- utanç duymak
- yer yarılıp içine girmek
- yere batmak
- yüzü kalmamak
- yüzü kızarmak
- yüzü olmamak
- yüzü yere geçmek
- yüzü yere gelmek
- yüzüne bakamaz olmak
- yüzünün derisi yere geçmek
HECELEME
çe-kin-mek ÇEKİNMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-den] Saygı, korku, utanma vb. duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmakÖrnek: Karşı karşıya oturup yalnız kaldığımız zaman göz göze gelmekten çekindiğini de hissettim.
- [fiil] [nesnesiz] Bir şey sürünmekÖrnek: Sürmeler çekinmiş bir kadın.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük