ölçmek
[fiil] [-i] En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek
ÖLÇMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ÖLÇMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- addetmek
- almak
- andırmak
- asılmak
- büzülmek
- cezbetmek
- çekelemek
- çekişmek
- çekiştirmek
- damıtmak
- daralmak
- dayanmak
- eksilmek
- ezmek
- film çekmek
- gitmek
- gol atmak
- göndermek
- götürmek
- hayran etmek
- içmek
- kaldırmak
- katlanmak
- kaydetmek
- kısalmak
- kolan çekmek
- koparmak
- küçülmek
- maruz kalmak
- ölçmek
- sarkıtmak
- sermek
- sıvamak
- sıyırmak
- sündürmek
- sürmek
- sürüklemek
- sürünmek
- taşımak
- tedavi etmek
- uzatmak
- üstlenmek
- vermek
- vurmak
- yazmak
- yedeğe almak
- yedek çekmek
- yedeklemek
- yedekte çekmek
- yısa etmek
- yürütmek
- alesta beklemek
- ayağını denk almak
- ayağını denk basmak
- ayağını tek almak
- benimsemek
- dazlamak
- dikkat etmek
- dikkat kesilmek
- emek vermek
- eyer boşaltmak
- gözünü açmak
- gözünü dört açmak
- hazırlanmak
- içi titremek
- ihtimam etmek
- ihtimam göstermek
- ihtiyatlı davranmak
- ihtiyatlı olmak
- imrenmek
- ince eğirip sık dokumak
- ince eleyip sık dokumak
- itina etmek
- kelimeleri tartarak konuşmak
- kendini toplamak
- kendini vermek
- kılı kırk yarmak
- konsantre etmek
- konsantre olmak
- kulaklarını dikmek
- ölçmek
- önlem almak
- öykünmek
- özen göstermek
- özenip bezenmek
- paralanmak
- sak durmak
- sakınmak
- santim kaçırmamak
- sıkı durmak
- tasarruf etmek
- tedbir almak
- temiz tutmak
- tetik bulunmak
- tetik durmak
- tetik üstünde beklemek
- tetikleşmek
- tetikte beklemek
- tetikte bulunmak
- tetikte durmak
- tetikte olmak
- titizlenmek
- titizleşmek
- üstünde durmak
- üzerinde durmak
- adam yerine koymak
- adamdan saymak
- addetmek
- ayağa kalkmak
- ayağına gelmek
- ayağına gitmek
- ayağının türabı olmak
- azı çoğa saymak
- azı çoğa tutmak
- baş tacı etmek
- baş üstünde tutmak
- başta taşımak
- bir dediğini iki etmemek
- bir elini bırakıp ötekini öpmek
- bir sözünü iki etmemek
- boyun kırmak
- çevrinmek
- değer vermek
- demek
- dikkate almak
- divan durmak
- dizilemek
- el bağlamak
- el pençe divan durmak
- el üstünde tutmak
- hatır saymak
- hatırından geçmemek
- hatırını hoş etmek
- hatırını saymak
- hürmet etmek
- iki büklüm olmak
- iki kat olmak
- itibar etmek
- nezaket göstermek
- omuzda taşımak
- ödemek
- ölçmek
- önemsemek
- saygı beslemek
- saygı duymak
- tavaf etmek
- tazim etmek
- tebcil etmek
- ululamak
- yer açmak
- yer öpmek
- yer vermek
- yere göğe koymamak
- yerlere kadar eğilmek
- yüze duramamak
HECELEME
ölç-mek ÖLÇMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmekÖrnek: Dükkânda arşınla kumaş ölçmekle ömür çürütemeyeceğimi söyledim.
- [fiil] [mecaz] Aşırı olmamasına dikkat etmek, kontrol etmekÖrnek: Behiç cesaretini ölçtüğü zaman kendisini oldukça kuvvetli buldu.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük