öndelik
[isim] Yapılacak bir hizmet veya satın alınacak bir mal için anlaşmaya göre önceden ödenen miktar, avans
ÖNDELİK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açık
- açık kredi
- akreditif
- alacak
- alacak verecek
- ariyet
- askı
- borç harç
- çorba
- dekont
- dış borç
- düyun
- eğreti
- emanet
- gönül borcu
- görev
- hesap
- iare
- ikraz
- iktibas
- ipotek
- istiare
- istikraz
- kredi
- kredi mektubu
- matlup
- minnet
- minnettarlık
- müdana
- namus borcu
- ödev
- ödünç
- ödünçleme
- öndelik
- şükran
- takanak
- takıntı
- taksit
- teslim tesellüm
- tuz ekmek hakkı
- vecibe
- verecek
- veresiye
- yükümlülük
- zimmet
- zorunluluk
- adım
- akça
- akçe
- arpa
- asker
- balya
- banknot
- belde
- beşibirarada
- beşibirlik
- beşibiryerde
- beşlik
- binlik
- bozuk
- bozuk para
- bozukluk
- çakıl
- çarşaf
- çeyrek
- çıkıntı
- çilingir
- çorba
- çürük para
- damgalı
- delikli
- demet
- direk
- dirhem
- dökme
- döviz
- duka
- dünyalık
- efektif
- el kiri
- ellilik
- evlek
- flori
- fon
- fülüs
- harç
- hasılat
- hazine
- Japon
- kafa
- kâğıt para
- kapik
- kayma
- kefen
- kemik
- kene
- kese
- kınalı
- Konyalı
- köprülü
- kuleli
- kurt
- kurtlu
- kuruş
- likit
- maço
- madde
- madenî para
- mal
- mandagözü
- mangır
- mangiz
- mavi
- mecidiye
- meskûkât
- metelik
- mevduat
- miza
- mor
- nakil
- nakit
- nukut
- ölümlük
- ömür
- öndelik
- papel
- para pul
- pare
- patpat
- pembe
- peşinat
- pey akçesi
- pirpiri
- porte
- prim
- provizyon
- pul
- sağ para
- sakallı
- sandıklı
- servet
- sikke
- tahsisat
- taş
- taze para
- tıkır
- tıngır
- tirink
- tüy
- ufaklık
- variyet
- yeşil
- yirmilik
- yol
- züyuf
HECELEME
ön-de-lik ÖNDELİK KELİMESİNİN ANLAMI VE BİR ÖRNEK
- [isim] Yapılacak bir hizmet veya satın alınacak bir mal için anlaşmaya göre önceden ödenen miktar, avansÖrnek: Üstelik Dostoyevski bunun için 4500 ruble öndelik almış ama romanı yayıncıya göndereceği gün yazdıklarını beğenmeyerek yırtmıştır.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük