ağırlık

[isim] Ağır olma durumu
AĞIRLIK İLE BENZER OLAN KELİMELER
AĞIRLIK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
ağırbaşlılık
armağan
atmosfer
ayar
baskı
bedel
çeker
çeki
çekirdek
çöküntü
değer
dikkat
dirhem
gereç
görev
kâbus
kantar
kırat
külfet
mücevher
ölçek
önem
santim
sıkıntı
tartı
ton
uyuşukluk
vezin
yük
HECELEME
a-ğır-lık
AĞIRLIK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] Ağır olma durumuÖrnek: Yükün ağırlığı.
  2. [isim] Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne
  3. [isim] Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer
  4. [isim] Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durumÖrnek: Havanın ağırlığı.
  5. [isim] Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum
  6. [isim] Yük, külfetÖrnek: Bütün ailenin ağırlığı omuzlarındadır.
  7. [isim] TakıÖrnek: Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti.
  8. [isim] SorumlulukÖrnek: Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim.
  9. [isim] Etki, baskı, güçlük
  10. [isim] Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmakÖrnek: Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli. [Attila İlhan]
  11. [isim] [halk ağzında] Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın (ıı)
  12. [isim] [mecaz] Sıkıntı
  13. [isim] [mecaz] AğırbaşlılıkÖrnek: Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi.
  14. [isim] [mecaz] Değerli olma durumuÖrnek: Hediyenin ağırlığı.
  15. [isim] [mecaz] Uyuşukluk ve gevşeklik durumuÖrnek: Beynime bir ağırlık peyda olmuştu. [Aka Gündüz]
  16. [isim] [askerlik] Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleriÖrnek: Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum. [Falih Rıfkı Atay]
  17. [isim] [fizik] Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite
  18. [isim] [spor] Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: