altüst olmak
[isim] Çok karışık duruma gelmek
ALTÜST OLMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ALTÜST OLMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- alan talan olmak
- altüst olmak
- bozulmak
- çavlanmak
- çavmak
- çil yavrusu gibi dağılmak
- çözülmek
- darmadağın olmak
- darmaduman olmak
- dökülmek
- kaçışmak
- karışmak
- karmakarışık olmak
- karman çorman olmak
- paralamak
- perişan olmak
- saçalanmak
- saçılmak
- savrulmak
- serpilmek
- sirayet etmek
- tarumar olmak
- tuzla buz olmak
- uçuşmak
- yayılmak
- yenilmek
- yıpranmak
- yitmek
- ağılanmak
- ağırlaşmak
- ağız dil vermemek
- altüst olmak
- başına güneş geçmek
- başını kaldıramamak
- baygınlık geçirmek
- bir hoşluğu olmak
- bir tuhaflığı olmak
- boğaz olmak
- boğazı inmek
- bozulmak
- çayırlamak
- çıkarmak
- çipilleşmek
- çökmek
- çürüğe çıkmak
- çürük çıkmak
- dil ağız vermemek
- dökülmek
- döşeğe düşmek
- ekşimek
- felç olmak
- fenalaşmak
- fenalık geçirmek
- göğsü daralmak
- gün geçmek
- güneş çarpmak
- hâli harap olmak
- hasta düşmek
- hasta olmak
- hastalık almak
- hastalık kapmak
- hastanelik olmak
- havale gelmek
- helak olmak
- kaynamak
- keyfi bozulmak
- kırılıp dökülmek
- kırılmak
- komaya girmek
- kömür başa vurmak
- kötülemek
- kötüleşmek
- kriz geçirmek
- marazlanmak
- mide fesadına uğramak
- midesi ekşimek
- midesi kaynamak
- midesi yanmak
- nöbet tutmak
- ölüp ölüp dirilmek
- pişmek
- rahatsız olmak
- rahatsızlanmak
- sedyelik olmak
- şifayı bulmak
- şifayı kapmak
- teklemek
- titremek
- üşütmek
- yatağa düşmek
- yatak yorgan yatmak
- yataklara düşmek
- yorgan döşek yatmak
- zehirlenmek
- acısı çıkmak
- acısını çekmek
- açık vermek
- açıkta kalmak
- açıkta olmak
- ağzı yanmak
- ağzını havaya açmak
- ağzını poyraza açmak
- ağzının tadı bozulmak
- ağzının tadı kaçmak
- ahengi bozulmak
- alçalmak
- allak bullak olmak
- altüst olmak
- Arafat'ta soyulmuş hacıya dönmek
- baş aşağı gitmek
- başı belaya girmek
- başı derde girmek
- başı nâra yanmak
- başına bir hâl gelmek
- başına taş düşmek
- başına taş yağmak
- başını belaya sokmak
- başını derde sokmak
- başını nâra yakmak
- baştan
- batırılmak
- batmak
- berbat olmak
- bitmek
- boşa gitmek
- bozulmak
- bozum olmak
- ekşimek
- ezilmek
- fena olmak
- gadrolmak
- heba olmak
- köpeklemek
- laçka olmak
- laçkalaşmak
- mahkûm olmak
- perişan olmak
- tekerlenmek
- yanmak
- yıkılmak
- yok olmak
- zararda olmak
- zedelenmek
- ziyan olmak
- züğürtlemek
- aceleye getirmek
- alev saçağı sarmak
- alıp vermek
- altüst olmak
- ardından atlı kovalamak
- arkasından atlı kovalamak
- ateş bacayı sarmak
- ateş saçağı sarmak
- ayağa kalkmak
- canı canına sığmamak
- canı içine sığmamak
- çırpınmak
- dokuz ayın çarşambası bir araya gelmek
- dokuz doğurmak
- dört dönmek
- eli ayağı dolaşmak
- elini çabuk tutmak
- eteği ayağına dolaşmak
- etekleri tutuşmak
- etekleri zil çalmak
- fitili almak
- heyecanlanmak
- ırgamak
- itidalini kaybetmek
- kaygılanmak
- kurtlanmak
- kuş gibi çırpınmak
- paniklemek
- sıkışmak
- şafak atmak
- telaş almak
- telaş etmek
- telaş göstermek
- telaşa düşmek
- yelmek
- yerinden oynamak
- yüpürmek
- yüreği yerinden oynamak
HECELEME
al-tüst ol-mak ALTÜST OLMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Çok karışık duruma gelmek
- [isim] Üzülmek, tedirgin olmak, yıkılmakÖrnek: Tasarısı birdenbire altüst olan insanlar gibi bakınıyordu.
- [isim] RahatsızlanmakÖrnek: Yediğim yemekten midem altüst oldu.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük