asıl
Köken: Arapça (aṣl)
[isim] Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı
ASIL İLE BENZER OLAN KELİMELER
ASIL İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aile
- akraba
- al
- anası danası
- asıl
- aslı nesli
- ata
- batın
- cibilliyet
- çeşit
- çift
- çoluk çocuk
- dış kapının mandalı
- döl
- dünür
- ev
- ev bark
- evlilik birliği
- familya
- fasile
- göbek
- gömlek
- hane
- hanedan
- hasebi nesebi
- hısım
- hısım akraba
- horanta
- ırk
- iyi
- kan
- karı koca
- kız kızan
- kızan
- kuşak
- nesep
- nesil
- oba
- ocak
- soy sop
- soylu
- sülale
- taallukat
- taraf
- tohum
- uruk
- uzak akraba
- yakın
- zürriyet
HECELEME
a-sıl ASIL KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtıÖrnek: Bir belgenin aslı.
- [isim] Kök, köken, kaynakÖrnek: Yazının aslı resimdir.
- [isim] GerçeklikÖrnek: Bu haberin aslı yok.
- [isim] Soy, nesepÖrnek: İnsan, dedi, aslını unutmamalıdır.
- [sıfat] Gerçek, esasÖrnek: Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek.
- [sıfat] Bir şeyin temelini oluşturan, ana
- [sıfat] Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olanÖrnek: Asıl sanat budur.
- [sıfat] Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtıÖrnek: Asıl jüri üyesi toplantıya gelmediğinden yedek üye çağrıldı.
- [zarf] (a'sıl) gerçekten, gerçek olarakÖrnek: Bana umut vermeye çalışıyor ama asıl onun teskin edilmeye ihtiyacı var.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük