baş

[isim] [anatomi] İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser
BAŞ İLE BENZER OLAN KELİMELER
BAŞ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
ağır sıklet
amir
başlangıç
başlıca
doruk
elebaşı
enginar
esas
kafa
kelle
kenar
kurukafa
nicelik
ön
önder
reis
sakatat
saksı
salkım
sayı
sepet
ser
soğan
şef
tepe
torik
üst
yakın
yönetici
yüzde
HECELEME
baş
BAŞ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] [anatomi] İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, serÖrnek: Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. [Necati Cumalı]
  2. [isim] Bir topluluğu yöneten kimseÖrnek: Cumhurbaşkanı devletin başıdır. [Anayasa]
  3. [isim] BaşlangıçÖrnek: Hafta başı. Ay başı. Yılbaşı. Satır başı.
  4. [isim] Temel, esasÖrnek: Gücün, erdemliğin, bilimin, her şeyin başı paradır, para. [Halide Edip Adıvar]
  5. [isim] Arazide en yüksek noktaÖrnek: Dağın başı. Tepenin başı.
  6. [isim] Bir şeyin genellikle toparlakça ucuÖrnek: Avucumuzun içinde sakladığımız sigaraların yanmış ucu ile fitillerin başını yaktık. [Falih Rıfkı Atay]
  7. [isim] Bir şeyin uçlarından biriÖrnek: Merdiven başında beni çağırdı. [Ayla Kutlu]
  8. [isim] Kasaplık hayvanlarda ve bazı yiyeceklerde adetÖrnek: Yirmi baş koyun. Üç baş soğan.
  9. [isim] Sarraflık hakkı
  10. [isim] Bir şeyin yakını veya çevresiÖrnek: Güzel bir sonbahar havasında şair, havuz başına uzanır gibi oturmuş, güneşleniyordu. [Ahmet Kabaklı]
  11. [isim] `önem veya yönetim bakımından ileride olan, en önemli, en üstün` anlamlarında birleşik kelimeler yapan bir sözÖrnek: Başbakan, başçavuş, başhekim, başkent, başöğretmen, başpehlivan, başrol, başsavcı.
  12. [isim] Güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş derecenin en yükseğiÖrnek: Başa güreşmek.
  13. [isim] [denizcilik] Deniz teknelerinde ön taraf
  14. [isim] [eskimiş] Çıban
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: