başının etini yemek
[isim] Karşısındakini bezdirinceye, bıktırıncaya kadar sürekli konuşmak veya söylenmek
BAŞININ ETİNİ YEMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
BAŞININ ETİNİ YEMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- agulamak
- aksilenmek
- aksileşmek
- aksiliği tutmak
- aksilik etmek
- atıp tutmak
- azarlamak
- baş ağrıtmak
- başının etini yemek
- cadılaşmak
- cadılık etmek
- cart curt etmek
- cırıldamak
- cırlamak
- çemkirmek
- dangırdamak
- dırdırlanmak
- dırıltı etmek
- dırlanmak
- fırçalamak
- gacırdamak
- gıcırdamak
- her kafadan bir ses çıkmak
- hırçınlık etmek
- hırlamak
- homurdanma
- homurdanmak
- huysuzlanmak
- huysuzluk etmek
- ileri geri konuşmak
- ileri geri laflar etmek
- kafa ütülemek
- kızmak
- kusmak
- lahavle çekmek
- lahavle okumak
- mır mır etmek
- mırıldanmak
- mızıldanmak
- mızırdanmak
- mızmızlanmak
- sokranmak
- ters tarafından kalkmak
- tersinmek
- terslenmek
- vır vır etmek
- vırlamak
- vızıldamak
- vızıldanmak
- vızlamak
- zart zurt etmek
- zırıldamak
- zırıldanmak
- zırlamak
- ardılmak
- asıntı olmak
- balta olmak
- başına bela olmak
- başına dikilmek
- başına ekşimek
- başına kalmak
- başında değirmen çevirmek
- başını ağrıtmak
- başının etini yemek
- batmak
- bela olmak
- bizar etmek
- çamurlaşmak
- çengel atmak
- çengel takmak
- çullanmak
- demir atmak
- demirlemek
- eşiğini aşındırmak
- gölge etmek
- göze batmak
- haram etmek
- huzurunu kaçırmak
- izaç etmek
- kancalamak
- kancayı atmak
- kancayı takmak
- kapısını aşındırmak
- kemirmek
- kene gibi yapışmak
- musallat olmak
- oynamak
- parmağına dolamak
- peşini bırakmamak
- rahat bırakmamak
- rahat vermemek
- rahatsız etmek
- rahatsızlık vermek
- sarkıntı olmak
- sarkmak
- sırnaşmak
- sıvaşmak
- sorun olmak
- taciz etmek
- tacizlik vermek
- takmak
- tedirgin etmek
- tepesinde bitmek
- tepesine dikilmek
- tırmalamak
- tırnak takmak
- tutmak
- yakasını bırakmamak
- yapışmak
- abanmak
- ağızda sakız gibi çiğnemek
- ağzında yaş kalmamak
- ant verdirmek
- ant vermek
- asılmak
- baskı yapmak
- başının etini yemek
- bekinmek
- dalına basmak
- dalına binmek
- dayatmak
- depreşmek
- dili alışmak
- dilinde tüy bitmek
- dilinden düşürmemek
- diline dolamak
- diline pelesenk etmek
- diline takmak
- diline virt etmek
- ekşimek
- ısıtıp ısıtıp önüne koymak
- ısrar etmek
- inat etmek
- katılmak
- sırnaşmak
- tekrar etmek
- tekrarlamak
- tutturmak
- uzun etmek
- üstüne düşmek
- üstüne yüklenmek
- üzerine düşmek
- üzerine yüklenmek
- virt etmek
- yakasını bırakmamak
- yemin verdirmek
- yemin vermek
- yinelemek
- zorlamak
- ağlamak
- ağlaşmak
- başının etini yemek
- boşanmak
- derdini dökmek
- dert anlatmak
- dert yanmak
- dırdırlanmak
- hoşnutsuzluk getirmek
- içini açmak
- içini boşaltmak
- içini dökmek
- kan ağlamak
- müşteki olmak
- nağme yapmak
- sızıldanmak
- sızlanmak
- sitem etmek
- şikâyet etmek
- şikâyet getirmek
- şikâyette bulunmak
- tacizlik getirmek
- tazallüm etmek
- vızıldanmak
- yanıp yakılmak
- yüreğini boşaltmak
- yüreğini dökmek
HECELEME
ba-şı-nın e-ti-ni ye-mek BAŞININ ETİNİ YEMEK KELİMESİNİN ANLAMI VE BİR ÖRNEK
- [isim] Karşısındakini bezdirinceye, bıktırıncaya kadar sürekli konuşmak veya söylenmekÖrnek: Köyde patladığını telefonlarla, telgraflarla bana bildirerek başımın etini yiyen sen değil misin?
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük