berbat
Köken: Farsça (berbād)
[sıfat] Kötü
BERBAT İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acı
- adi
- ağılı
- aşağı
- aynasız
- badem
- bakır çalığı
- bayağı
- bed
- belalı
- berbat
- besbeter
- beş beter
- bet
- beter
- bitik
- bok
- bok üstün bok
- boktan
- bombok
- boru
- bozuk
- cenabet
- çarşaf
- çirkef
- dandik
- dik âlâsı
- dokuncalı
- duman
- düşük
- edna
- ele alınmaz
- evlere şenlik
- fasit
- felaket
- foto
- hain
- hava
- hazin
- ıskarta
- içten pazarlıklı
- iğrenç
- ingin
- iş yok
- ite atsan yemez
- kaba
- kahpe
- kaka
- kan kırmızı
- kara
- kargışlı
- kem
- kesik
- kırık
- korkunç
- kötücül
- lanet
- madara
- mantar
- marda
- mayası bozuk
- mekruh
- melun
- meret
- mezbele
- mikrop
- muzır
- muzur
- nadan
- nahoş
- niteliksiz
- olağanüstü
- olumsuz
- paspal
- pis
- pislik
- rezalet
- rezil
- sıhhatsiz
- şeni
- şirret
- tahripkâr
- tehlikeli
- yaman
- yavuz
- yengen
- yetersiz
- yıkıcı
- yoksul
- zalim
- zehirli
- zıkkım
- ziyankâr
HECELEME
ber-bat BERBAT KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] KötüÖrnek: Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer.
- [sıfat] BozukÖrnek: Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor.
- [sıfat] Çirkin, beğenilmeyenÖrnek: Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur.
- [sıfat] Darmadağın, bakımsız, perişan, viranÖrnek: Berbat bir han odası.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük