düğme
[isim] Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturma aracı
DÜĞME İLE BENZER OLAN KELİMELER
DÜĞME İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ablacı
- alışık
- anten
- beş
- beşlik
- bilezik
- bohçacı
- boru
- böcek
- böyle
- bülbül
- cici
- cinsel sapık
- civelek
- çocukçu
- dibek
- dizel
- dönme
- düğme
- düğmeci
- dümbelek
- efe
- efemine
- elek
- erkeç
- esnaf
- folluk
- gacı
- gerici
- gevşek
- gey
- hafız
- halka
- halkacı
- ibne
- ince
- inek
- iskerlet
- işlek
- kadınsı
- kalbur
- karanfil
- kavanoz
- kayarto
- keçi
- keriz
- keskin
- kevgir
- kırık
- koridor
- kova
- kovan
- kulampara
- kumbara
- kuruş
- kuzu
- küfeci
- laçka
- lağımcı
- lastik
- luti
- mırmır
- motor
- mülayim
- müstamel
- nonoş
- oğlan
- oğlancı
- öyle öyle
- parlak
- pir
- puşt
- sabuncu
- sevici
- sıfırcı
- simit
- soluğan
- şapçı
- şey
- şişeci
- şorolo
- tavşan
- tekerlek
- teleferik
- top
- toparlak
- tornistan
- transseksüel
- travesti
- tünek
- ütü
- vazo
- verici
- yatık
- yavşak
- yumuşak
- yuvarlak
- zürafa
- zürefa
- anüs
- arka
- bacak
- bagaj
- bohça
- boncuk
- büzük
- cici
- cura
- çanak
- çömlek
- çukur
- davlumbaz
- davul
- defans
- delik
- dışkılık
- dip
- düğme
- ense
- esmer
- fıçı
- fındık
- fırın
- folluk
- geri
- göt
- güverte
- halka
- hokka
- incir
- istikbal
- kaba
- kaba et
- kaide
- kalıp
- karanfil
- karpuz
- kâse
- kavanoz
- kestane
- kök
- kömürlük
- körük
- kuyu
- küfe
- kümbet
- leblebi
- leğen
- mabat
- maça
- makat
- mazgal
- menekşe
- mercimek
- motor
- mühür
- netice
- nohut
- oturak
- paket
- palet
- pilav
- Po
- popo
- pöç
- sağrı
- semer
- sıfır
- sofra
- şerç
- şişe
- tas
- terki
- testi
- tiz
- torna
- toto
- tüylü
- yazı tura
- yemiş
- yuvarlak
- yüksük
- yüzük
HECELEME
düğ-me DÜĞME KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturma aracıÖrnek: Sımsıkı bağlanmış bir örme kese çıkarıyor, birer birer düğmelerini çözüyor.
- [isim] Çevrilmek veya üzerine basılmak yoluyla bir elektrik akımını açan, kapayan, herhangi bir makineyi işleten veya durduran parçaÖrnek: Radyonun düğmesi.
- [isim] [hayvan bilimi] Üst deri altındaki kıkırdak ve yağdan oluşmuş düğme biçimindeki çıkıntıÖrnek: Kalkan balığının düğmeleri.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük