dışarı çıkmak
[isim] Kapalı bir yerden dışarı gitmek
DIŞARI ÇIKMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
DIŞARI ÇIKMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- affetmek
- anlamak
- anmak
- atmak
- azaltmak
- bulmak
- dehlemek
- dışarı çıkmak
- göndermek
- görevden almak
- göstermek
- hastalanmak
- ihraç etmek
- kaldırmak
- kazımak
- konuşmak
- kovmak
- kusmak
- oymak
- oynatmak
- pabucunu eline vermek
- pabucunu ters giydirmek
- salıvermek
- sepetlemek
- soymak
- soyunmak
- sökmek
- tahliye etmek
- tarh etmek
- türetmek
- uzaklaştırmak
- üretmek
- vermek
- yayımlamak
- yok etmek
- yol vermek
- yürütmek
- aksamak
- artmak
- ayrılmak
- azalmak
- barınmak
- boşalmak
- boşaltmak
- boşanmak
- değişmek
- dışarı çıkmak
- dökülmek
- erişmek
- fırlamak
- fışkırmak
- flört etmek
- geçinmek
- gelmek
- gerçekleşmek
- gitmek
- incinmek
- inmek
- inşa etmek
- intişar etmek
- istifa etmek
- iyileşmek
- karaya ayak basmak
- kaynamak
- kopmak
- mal olmak
- mezun olmak
- olmak
- oluşmak
- ödemek
- ödül almak
- pahalanmak
- pırtlamak
- pörtlemek
- rastlaşmak
- rol yapmak
- sıvaşmak
- sızmak
- sokağa çıkmak
- sokağa dökülmek
- tahliye etmek
- taşmak
- temizlenmek
- uğramak
- vermek
- vurmak
- yasalaşmak
- yayılmak
- yayımlanmak
- yetişmek
- yollara dökülmek
- yükselmek
- adam beğenmemek
- ağırsamak
- alay etmek
- aptal yerine koymak
- aşağı görmek
- aşağısamak
- az bulmak
- az görmek
- azımsamak
- beğenmemek
- bunmak
- burun bükmek
- burun kıvırmak
- daraya atmak
- daraya çıkarmak
- dışarı çıkmak
- dudak bükmek
- dürbünün tersiyle bakmak
- geçiştirmek
- gözünde olmamak
- gülüp geçmek
- hafife almak
- hafifsemek
- hafiften almak
- hakir görmek
- hesaba almamak
- hesaba katmamak
- hiçe indirgemek
- hiçe saymak
- hiçlemek
- hor bakmak
- hor görmek
- hor tutmak
- horlamak
- istihfaf etmek
- istiskal etmek
- işin alayında olmak
- kale almamak
- karamak
- Karamürsel sepeti sanmak
- keşlemek
- koparıp atmak
- kös dinlemek
- kulak tıkamak
- kulaklarını tıkamak
- küçük görmek
- küçüksemek
- mandallamak
- matrağa almak
- metelik vermemek
- oluruna bırakmak
- omuz silkmek
- oynamak
- paraya para dememek
- paraya pul dememek
- parmağını bile kıpırdatmamak
- parmağını bile oynatmamak
- sallamamak
- siklememek
- şakaya almak
- tepeden bakmak
- turfalamak
- vız gelip tırıs gitmek
- vız gelmek
- yan bakmak
- yan gözle bakmak
- yeğnisemek
- yukarıdan bakmak
- yüksekten bakmak
- yüz vermemek
- yüzüne bakmamak
- akdetmek
- almak
- arada çıkarmak
- aradan çıkarmak
- attırmak
- bırakmak
- bina etmek
- bulunmak
- buyurmak
- cavlamak
- çevirmek
- çözmek
- dışarı çıkmak
- düzenlemek
- düzmek
- evlendirmek
- eylemek
- geçirmek
- gerçekleştirmek
- geri kalmamak
- geri komamak
- gitmek
- görmek
- göstermek
- halk etmek
- halletmek
- hazırlamak
- icra etmek
- ifa etmek
- imal etmek
- inşa etmek
- işlemek
- ittihaz etmek
- kaptırmak
- kılmak
- kurmak
- mahvetmek
- meydana getirmek
- oluşturmak
- onarmak
- pişirmek
- sarkıtmak
- takılmak
- tatbik etmek
- tekvin etmek
- tesis etmek
- teşkil etmek
- uğratmak
- uygulamak
- üretmek
- vücuda getirmek
- vücut vermek
- yağdırmak
- yallah etmek
- yapıp etmek
- yaratmak
- yardım etmek
- yerine getirmek
HECELEME
dı-şa-rı çık-mak DIŞARI ÇIKMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI
- [isim] Kapalı bir yerden dışarı gitmek
- [isim] [mecaz] Büyük abdest yapmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük