dayamak
[fiil] [-e] [-i] Yaslamak
DAYAMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acısını çıkarmak
- aktarmak
- arz etmek
- atlamak
- attırmak
- bahşetmek
- ballandırmak
- bastırmak
- başına çalmak
- bayılmak
- bırakmak
- çağırmak
- çalıştırmak
- çekmek
- çıkarmak
- çıkmak
- çiftleşmek
- dayamak
- devretmek
- dökülmek
- elden çıkarmak
- eline tutuşturmak
- evlendirmek
- gazlamak
- gelmek
- gezdirmek
- gönlünden kopmak
- görmek
- gözünü doyurmak
- hamletmek
- hediye etmek
- helal etmek
- helallik vermek
- hibe etmek
- iade etmek
- ikram etmek
- iletmek
- işlemek
- ithaf etmek
- iyi etmek
- kamanço etmek
- kıymak
- koklatmak
- lütfetmek
- ödemek
- öksürmek
- peşkeş çekmek
- sahip kılmak
- sarkıtmak
- satmak
- sebil etmek
- sıkıştırmak
- sökülmek
- sundurmak
- sunmak
- takdim etmek
- takılmak
- takmak
- temlik etmek
- teslim etmek
- tevcih etmek
- tevdi etmek
- toka etmek
- topraklandırmak
- toslamak
- tutmak
- tutuşturmak
- uçlanmak
- uzatmak
- vazgeçmek
- yağdırmak
- yandırmak
- yaymak
- yetiştirmek
- yırtılmak
- yöneltmek
- zarar etmek
- zula etmek
HECELEME
da-ya-mak DAYAMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-e] [-i] YaslamakÖrnek: Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı.
- [fiil] Bir yerden, bir kimseden yararlanmak, güç almakÖrnek: Kürekleri iskeleye dayayarak bütün hızıyla itti.
- [fiil] Korkutmak için hızla, öfkeyle yaklaştırmak, uzatmakÖrnek: Mektubu gözüne dayadı. Bıçağı göğsüne dayadı.
- [fiil] [-e] Varmak, ulaşmak
- [fiil] [mecaz] Kalitesiz, kötü veya çürük bir malı, gizlice iyi olanların arasına katıp müşteriye satmak
- [fiil] [-e] [teklifsiz konuşmada] Vakit geçirmeden, bekletmeden vermekÖrnek: Tezgâha giden garson, önüme koca bir kadeh rakı dayadı.
- [fiil] [-i] [halk ağzında] Kapı veya pencereyi ardına kadar açmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük