delikli
[sıfat] Deliği veya delikleri olan
DELİKLİ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adım
- akça
- akçe
- arpa
- asker
- avans
- balya
- banknot
- belde
- beşibirarada
- beşibirlik
- beşibiryerde
- beşlik
- binlik
- bozuk
- bozuk para
- bozukluk
- çakıl
- çarşaf
- çeyrek
- çıkıntı
- çilingir
- çorba
- çürük para
- damgalı
- delikli
- demet
- direk
- dirhem
- dökme
- döviz
- duka
- dünyalık
- efektif
- el kiri
- ellilik
- evlek
- flori
- fon
- fülüs
- harç
- hasılat
- hazine
- Japon
- kafa
- kâğıt para
- kapik
- kayma
- kefen
- kemik
- kene
- kese
- kınalı
- Konyalı
- köprülü
- kuleli
- kurt
- kurtlu
- kuruş
- likit
- maço
- madde
- madenî para
- mal
- mandagözü
- mangır
- mangiz
- mavi
- mecidiye
- meskûkât
- metelik
- mevduat
- miza
- mor
- nakil
- nakit
- nukut
- ölümlük
- ömür
- öndelik
- papel
- para pul
- pare
- patpat
- pembe
- peşinat
- pey
- pey akçesi
- pirpiri
- porte
- prim
- provizyon
- pul
- sağ para
- sakallı
- sandıklı
- servet
- sikke
- tahsisat
- taş
- taze para
- tıkır
- tıngır
- tirink
- tüy
- ufaklık
- variyet
- yeşil
- yirmilik
- yol
- züyuf
- ağız tüfeği
- alaybozan
- altıpatlar
- arkebüz
- ateşli silah
- balyemez
- batarya
- bazuka
- çakaloz
- çakaralmaz
- çakmaklı
- çifte
- dağ topu
- delikli
- demir
- döner
- emanet
- filinta
- füzeatar
- havan topu
- kapaklı
- karabina
- kaval tüfek
- kırma
- kubur
- makine
- makineli
- makineli tabanca
- makineli tüfek
- mantar tabancası
- martin
- mavzer
- mitralyöz
- obüs
- parabellum
- piştov
- pusat
- revolver
- roketatar
- sahra topu
- salkım topu
- silah
- sten
- şişhane
- taahhütlü
- tabanca
- tanksavar
- top
- uçaksavar
- yarış tabancası
- zemberek
HECELEME
de-lik-li DELİKLİ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Deliği veya delikleri olanÖrnek: Sokaklarda delikli Mihaliç peynirinden nane suyuna kadar ne görse alıyordu.
- [isim] Bir tür olta iğnesi
- [isim] [halk ağzında] Kevgir
- [isim] [anatomi] Deliklerle kaplı esnek doku şeridi
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük