devirmek
[fiil] [-i] Ayakta veya dik duran bir şeyi düşürmek, yatay duruma getirmek
DEVİRMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- alaşağı etmek
- altını üstüne getirmek
- altüst etmek
- aşağı almak
- ayağına çelme takmak
- ayaklanmak
- bağdalamak
- bağdamak
- çelme atmak
- çelme takmak
- çelmek
- çelmelemek
- çökermek
- çökertmek
- çöktürmek
- dağıtmak
- düşürmek
- düzmek
- eğmek
- feshetmek
- göçertmek
- göçürmek
- göçürtmek
- hâk ile yeksan etmek
- hallaç pamuğu gibi atmak
- harap etmek
- içmek
- indirmek
- karıştırmak
- karmakarış etmek
- karmakarışık etmek
- kovmak
- nakavt etmek
- okumak
- sermek
- tahrip etmek
- tahttan indirmek
- tarumar etmek
- taş taş üstünde bırakmamak
- uzatmak
- viraneye çevirmek
- yakıp yıkmak
- yere sermek
- yere vurmak
- yerle bir etmek
- yerle yeksan etmek
- yıkmak
- yuvarlamak
DEVİRMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- almak
- anasını bellemek
- aşmak
- atlamak
- basmak
- bastırmak
- becermek
- biçimlemek
- binmek
- bombalamak
- bozmak
- çivilemek
- daldırmak
- dalmak
- delmek
- demir atmak
- demirlemek
- devirmek
- dikmek
- diplemek
- doldurmak
- düdüklemek
- dürtmek
- dürtüklemek
- düzeltmek
- düzenlemek
- elden geçirmek
- fişek atmak
- geçirmek
- gerdeğe girmek
- gitmek
- haklamak
- halletmek
- ırzına geçmek
- ırzını bozmak
- ifadesini almak
- iğfal etmek
- iş almak
- iş tutmak
- işlemek
- iyi etmek
- kanına girmek
- kasnaklamak
- kayarlamak
- kaymak
- kiremit aktarmak
- kirletmek
- koymak
- koynuna almak
- koynuna girmek
- köklemek
- lehimlemek
- nefes çekmek
- perçinlemek
- pompalamak
- sallanmak
- sıraya dizmek
- sikmek
- sokmak
- şişirmek
- tamamlamak
- tecavüz etmek
- tokmaklamak
- ufalamak
- uydurmak
- üflemek
- üfürmek
- vuruşmak
- yapmak
- yemek
- zımbalamak
- almak
- atıştırmak
- atmak
- attırmak
- başına dikmek
- bir tek atmak
- cila çekmek
- çakıştırmak
- çakmak
- çekmek
- dem çekmek
- demlenmek
- devirmek
- dikmek
- diplemek
- gitmek
- göçmek
- götürmek
- hararet kesmek
- hararet söndürmek
- hopurdatmak
- höpürdetmek
- kafa cilalamak
- kafa çekmek
- kafayı çekmek
- kafayı tütsülemek
- kaymak
- kullanmak
- parlatmak
- sallamak
- tatmak
- tütsülemek
- tüttürmek
- vurmak
- vuruşturmak
- yakıştırmak
- yudumlamak
- yumulmak
- yutmak
- zıkkımlanmak
- açığa çıkarmak
- affetmek
- affeylemek
- aforoz etmek
- aforozlamak
- atmak
- ayağını kaydırmak
- ayağını kesmek
- ayakkabılarını çevirmek
- ayıklamak
- azletmek
- bağışlamak
- başından savmak
- bohçasını koltuğuna vermek
- çıkarmak
- defetmek
- deflemek
- dehlemek
- devirmek
- ekmeğinden etmek
- ekmeğine göz dikmek
- ekmeğine göz koymak
- ekmeğiyle oynamak
- el çektirmek
- elemek
- emekliye ayırmak
- emekliye çıkarmak
- emekliye çıkartmak
- göndermek
- görevden almak
- haydamak
- hudut dışı etmek
- ışınlamak
- ihraç etmek
- istiskal etmek
- işten el çektirmek
- izin vermek
- izole etmek
- kapı dışarı etmek
- kapıyı göstermek
- kıçına tekmeyi atmak
- kıçına tekmeyi vurmak
- kıçına tekmeyi yapıştırmak
- kışlamak
- kızağa çekmek
- kovalamak
- kuyruğuna teneke bağlamak
- müdafaa etmek
- nefyetmek
- pabucunu eline vermek
- pabuçlarını çevirmek
- paçasından tutup atmak
- pasaportunu eline vermek
- posta etmek
- postalamak
- savmak
- sepet havası çalmak
- sepetlemek
- sınır dışı etmek
- sokağa atmak
- süpürmek
- sürgüne göndermek
- sürmek
- şut çekmek
- şutlamak
- tasfiye etmek
- tecrit etmek
- tehcir etmek
- tezkeresini eline vermek
- tırpan atmak
- tüydürmek
- uğratmak
- uzaklaştırmak
- yakadan atmak
- yol vermek
- yürütmek
- yüzdürmek
- anlamak
- bildirmek
- bülbül gibi okumak
- büyülemek
- çağırmak
- çığırmak
- ders çalışmak
- devirmek
- devretmek
- göz atmak
- göz gezdirmek
- gözden geçirmek
- hatim indirmek
- hatmetmek
- hecelemek
- içinden okumak
- incelemek
- inşat etmek
- kıraat etmek
- konuşmak
- mezun olmak
- mütalaa etmek
- öğrenmek
- sökmek
- sövmek
- su gibi okumak
- yazıyı çıkarmak
- yazıyı sökmek
- yüzünden okumak
HECELEME
de-vir-mek DEVİRMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Ayakta veya dik duran bir şeyi düşürmek, yatay duruma getirmekÖrnek: Ne ince boyunlu ilaç şişesini ne kırmızı kutuyu devirdiniz.
- [fiil] [mecaz] Bir yönetim organının veya başkanının yönetim gücünü zorla elinden almakÖrnek: Başkanı devirmek.
- [fiil] [mecaz] Hepsini kısa sürede içip bitirmekÖrnek: Birinci, ikinci ve üçüncü bardaklarını hep bu birlik konusuyla devirdiler.
- [fiil] [mecaz] Bir yana eğmekÖrnek: Şapkasını yana devirdi.
- [fiil] [mecaz] Belli bir yaş dönemini geride bırakmakÖrnek: Amcam ellisini devirmiş bir kişidir.
- [fiil] [nesnesiz] [mecaz] Bir kitabı başından sonuna kadar okuyup bitirmek
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük