devretmek
Köken: Arapça (devr) ve Türkçe (etmek)
[fiil] [nesnesiz] Dönmek, dolaşmak
DEVRETMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adım adım gezmek
- akmak
- aşağı yukarı yürümek
- avare dolaşmak
- aylanmak
- çalkanmak
- çalmak
- çevrinmek
- devretmek
- doksan kapının ipini çekmek
- dolanmak
- dönelemek
- dönüp dolaşmak
- dört dönmek
- elini kolunu sallaya sallaya gezmek
- fır dönmek
- gezelemek
- gezinmek
- gezip tozmak
- gezmek
- harman çevirmek
- harmanlamak
- incelemek
- kırk kapının ipini çekmek
- kol gezmek
- kol vurmak
- kolaçan etmek
- mehtaba çıkmak
- mekik atmak
- mekik dokumak
- önlemek
- piknik yapmak
- piyasa etmek
- salma gezmek
- seksen kapının ipini çekmek
- seyran etmek
- seyran eylemek
- seyrana çıkmak
- sürtmek
- sürtüp durmak
- sürüklenmek
- tavaf etmek
- temaşa etmek
- tur atmak
- tura çıkmak
- turalamak
- üç aşağı beş yukarı dolaşmak
- volta atmak
- volta vurmak
- yolculuk etmek
- yollara düşmek
- yortmak
- yürüyüş yapmak
- yürüyüşe çıkmak
- zorlaşmak
- alabanda etmek
- andırmak
- arkasını vermek
- avdet etmek
- caymak
- çark etmek
- çevrilmek
- değişmek
- devretmek
- devrilmek
- dönenmek
- dümen kırmak
- dümeni kırmak
- gelmek
- geri almak
- geri basmak
- geri çekilmek
- geri dönmek
- geri geri çekilmek
- geri gitmek
- gerilemek
- geriye dönmek
- incinmek
- kalmak
- kıvırmak
- kıvrılmak
- orsalamak
- sağdan geri dönmek
- sağdan geri etmek
- salmak
- sapmak
- takla atmak
- tornistan etmek
- töskürmek
- viraj almak
- vurmak
- yarım sol etmek
- yönelmek
- yüz çevirmek
- yüz geri etmek
- zikzak yapmak
- anlamak
- bildirmek
- bülbül gibi okumak
- büyülemek
- çağırmak
- çığırmak
- ders çalışmak
- devirmek
- devretmek
- göz atmak
- göz gezdirmek
- gözden geçirmek
- hatim indirmek
- hatmetmek
- hecelemek
- içinden okumak
- incelemek
- inşat etmek
- karıştırmak
- kıraat etmek
- konuşmak
- mezun olmak
- mütalaa etmek
- öğrenmek
- sökmek
- sövmek
- su gibi okumak
- yazıyı çıkarmak
- yazıyı sökmek
- yüzünden okumak
- acısını çıkarmak
- arz etmek
- atlamak
- attırmak
- bahşetmek
- ballandırmak
- bastırmak
- başına çalmak
- bayılmak
- bırakmak
- çağırmak
- çalıştırmak
- çekmek
- çıkarmak
- çıkmak
- çiftleşmek
- dayamak
- devretmek
- dökülmek
- elden çıkarmak
- eline tutuşturmak
- evlendirmek
- gazlamak
- gelmek
- gezdirmek
- gönlünden kopmak
- görmek
- gözünü doyurmak
- hamletmek
- hediye etmek
- helal etmek
- helallik vermek
- hibe etmek
- iade etmek
- ikram etmek
- iletmek
- işlemek
- ithaf etmek
- iyi etmek
- kamanço etmek
- kıymak
- koklatmak
- lütfetmek
- ödemek
- öksürmek
- peşkeş çekmek
- sahip kılmak
- sarkıtmak
- satmak
- sebil etmek
- sıkıştırmak
- sökülmek
- sundurmak
- sunmak
- takdim etmek
- takılmak
- takmak
- temlik etmek
- teslim etmek
- tevcih etmek
- tevdi etmek
- toka etmek
- topraklandırmak
- toslamak
- tutmak
- tutuşturmak
- uçlanmak
- uzatmak
- vazgeçmek
- yağdırmak
- yandırmak
- yaymak
- yetiştirmek
- yırtılmak
- yöneltmek
- zarar etmek
- zula etmek
HECELEME
dev-ret-mek DEVRETMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Dönmek, dolaşmak
- [fiil] [hukuk] Bir malın mülkiyetini, bir mal üzerindeki hakkı başkasına geçirmekÖrnek: Bana gelip hisseni satın almak istiyorum, bana devret deseydin belki razı olurdum.
- [fiil] [-i] AktarmakÖrnek: Kıran kırana bir güreş bitmiş, Büyük Millet Meclisi, Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmiştir.
- [fiil] [-i] [eskimiş] Baştan sona değin okumak, bitirmekÖrnek: Tarih kitabını üç kez devrettim.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük