doğmak
[fiil] [nesnesiz] Dünyaya gelmek
DOĞMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
DOĞMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açı
- akıl
- alışmak
- amme efkârı
- ana fikir
- anlayış
- apışmak
- âşık olmak
- azalmak
- azaltmak
- bakım
- bakış açısı
- baş aşağı gelmek
- baş aşağı gitmek
- benimsemek
- bilimsel düşünce
- boylamak
- bulunmak
- çakılmak
- çökmek
- damlamak
- devrilmek
- dinmek
- doğmak
- dökülmek
- düşkün olmak
- düşün
- düşünce
- düşünme
- düşünüş
- efkâr
- efkârıumumiye
- eksilmek
- endişe
- fırsat bulmak
- fikir
- fingirdemek
- gelmek
- gitmek
- göçmek
- görüş
- görüş açısı
- göz
- hesap
- içtihat
- ide
- idea
- iki seksen uzanmak
- imgeleme
- inmek
- kamuoyu
- kapaklanmak
- kaygı
- kaymak
- kovulmak
- kötüleşmek
- mezhep
- mülahaza
- mülahazat
- mütalaa
- nakavt olmak
- nazar
- noktainazar
- ölmek
- pencere
- platform
- rastlaşmak
- rey
- sakıt olmak
- sapır sapır dökülmek
- serilmek
- ses
- sukut etmek
- tahayyül
- tefekkür
- teker meker yuvarlanmak
- tekerlenmek
- telakki
- tepesi aşağı gitmek
- tepetakla gitmek
- tepetakla yuvarlanmak
- ters pers olmak
- ucuzlamak
- uçmak
- uğramak
- uğraşmak
- umumi efkâr
- uymak
- ütopya
- varidat
- vurmak
- yağmak
- yansımak
- yenilmek
- yeri öpmek
- yığılıp kalmak
- yığılmak
- yıkılmak
- yitmek
- yuvarlanmak
- zaviye
- zayıflamak
- zihniyet
- züğürtlemek
- ağmak
- arız olmak
- bağlamak
- baş göstermek
- baş vermek
- başlamak
- biçim almak
- biçimlenmek
- boy göstermek
- cisimlenmek
- çıkmak
- doğmak
- hortlamak
- ibaret olmak
- infilak etmek
- inkişaf etmek
- kendini göstermek
- kendini hissettirmek
- kopmak
- meydana çıkmak
- neşet etmek
- olmak
- patlak vermek
- patlamak
- peydah olmak
- peydahlamak
- peydahlanmak
- sabit olmak
- sâdır olmak
- sahnelenmek
- sahneye çıkmak
- şekillenmek
- tecelli etmek
- tecessüm etmek
- tezahür etmek
- türemek
- uyanmak
- vücut bulmak
- yansımak
- yaratılmak
- yükselmek
- zıp diye çıkmak
- zuhur etmek
HECELEME
doğ-mak DOĞMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Dünyaya gelmek
- [fiil] Güneş, ay, yıldız ufuktan yükselerek görünmekÖrnek: Güneş doğarken yola düzüldük.
- [fiil] [-e] Düşünce, hayal vb. zihinde birdenbire oluşmak
- [fiil] [mecaz] Ortaya çıkmak, sonucu olmakÖrnek: Nezaket denen şey, kadının hanımlaşması ile beraber doğdu.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük