doğrulmak
[fiil] [nesnesiz] Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek
DOĞRULMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
DOĞRULMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açılmak
- açınmak
- adam içine karışmak
- adam olmak
- adama benzemek
- adama dönmek
- bayındırlaşmak
- büyümek
- çağdaşlaşmak
- dal budak salmak
- devleşmek
- doğrulmak
- düzelmek
- genişlemek
- ilerlemek
- inkişaf etmek
- iyileşmek
- kalkınmak
- kol atmak
- kuvvet almak
- kuvvetlenmek
- maharet kazanmak
- makineleşmek
- parıldamak
- pişmek
- rayına girmek
- serilip serpilmek
- serpilmek
- sivrilmek
- şenlenmek
- tefeyyüz etmek
- terakki etmek
- tırmanmak
- uç vermek
- ustalaşmak
- uzmanlaşmak
- yayılmak
- yetişmek
- yetkinleşmek
- yoluna girmek
- yolunda gitmek
- yörüngesine oturmak
- yücelmek
- yükselmek
- zihni açılmak
- açılmak
- açmak
- akın etmek
- akmak
- alarga etmek
- apazlamak
- aralanmak
- aramak
- aşındırmak
- avara etmek
- ayağına gitmek
- ayak atmak
- ayrılmak
- azimet etmek
- basıp gitmek
- basmak
- boylamak
- boynunu kırmak
- caddeyi tutmak
- cehennemin dibine gitmek
- cicozlamak
- çekip gitmek
- çekmek
- çıkmak
- defolmak
- demir almak
- denize açılmak
- dere tepe düz gitmek
- devam etmek
- doğrulmak
- dümeni kırmak
- düşmek
- düzmek
- erişmek
- gaza basmak
- gazlamak
- geçmek
- gerilemek
- gezmek
- göç etmek
- göç eylemek
- göçmek
- görmek
- gözden uzaklaşmak
- gurbete düşmek
- hareket etmek
- hicret etmek
- ıraklaşmak
- ıramak
- icabet etmek
- içmek
- ikilemek
- ilerlemek
- inmek
- intikal etmek
- ipi kırmak
- işlemek
- izlemek
- kalkmak
- kapağı atmak
- kapı yapmak
- kaymak
- kendini atmak
- kendini bir yerde bulmak
- kendini dar atmak
- kirişi kırmak
- koşmak
- kuş kanadıyla gitmek
- kuyruğu dikmek
- muhaceret etmek
- ölmek
- palamarı çözmek
- palamarı koparmak
- pırlamak
- posta yapmak
- sarkmak
- savuşmak
- savuşup gitmek
- sefa geldine gitmek
- sel gibi akmak
- seyretmek
- siktirip gitmek
- siktirmek
- sürmek
- süzülmek
- taşınmak
- tatmin olmak
- tayyetmek
- toz olmak
- tutmak
- tükenmek
- uçmak
- uçup gitmek
- uğramak
- uymak
- uzaklaşmak
- uzamak
- uzanmak
- voltasını almak
- yağ gibi kaymak
- yapmak
- yaylanmak
- yelken açmak
- yelken basmak
- yetmek
- yıkılmak
- yırtmak
- yitmek
- yol almak
- yol gitmek
- yol görünmek
- yol yürümek
- yola çıkmak
- yola düşmek
- yola düzülmek
- yola koyulmak
- yola revan olmak
- yollanmak
- yolunu tutmak
- yürümek
- yürüyüşe geçmek
- zıplamak
- ziyaret etmek
- ağınmak
- ağnamak
- baş kıç vurmak
- bel kırmak
- bıngıldamak
- bükünmek
- çabalamak
- çarpınmak
- çırpınmak
- çırpışmak
- dalgalanmak
- davranmak
- debelenmek
- deprenmek
- depreşmek
- devinmek
- doğrulmak
- efil efil etmek
- eğilmek
- hareket etmek
- hareketlenmek
- ırgalanmak
- ırganmak
- kalkmak
- kapanmak
- kaynaşmak
- kımıldanmak
- kımlanmak
- kıpırdamak
- kıpırdanmak
- kıpırdaşmak
- kırpışmak
- kıvranmak
- kıvrım kıvrım kıvranmak
- kuş gibi çırpınmak
- oturup kalkmak
- oynamak
- sallanmak
- uğunmak
- yalpa vurmak
- yalpalamak
- yekinmek
- yerinde duramamak
- yerinden oynamak
- yürümek
HECELEME
doğ-rul-mak DOĞRULMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek
- [fiil] Oturan veya yatan bir kimse toparlanmak, dik bir duruma gelmekÖrnek: Sırtı dönük orta yaşlı adam doğruldu.
- [fiil] [-e] YönelmekÖrnek: Çocuk hızlı, paytak adımlarla parkın kapısına doğruldu.
- [fiil] [mecaz] Yeniden güçlenmek, kalkınmak
- [fiil] [halk ağzında] Para sağlanmak, kazanılmakÖrnek: Nasıl, gündelik doğruldu mu?
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük