duvar
Köken: Farsça (dīvār)
[isim] Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem, örek
DUVAR İLE BENZER OLAN KELİMELER
DUVAR İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ahraz
- akıntı çağanozu
- aksak
- alil
- apışak
- bacaksız
- bastıbacak
- bozuk
- çağanoz gibi
- çalık
- çolak
- çolpa
- davul çalsan işitmez
- dilsiz
- duvar
- duvar gibi
- dümeni eğri
- düztaban
- eksik
- engelli
- felçli
- genzek
- gibi
- harp malulü
- hasta
- inmeli
- kambur
- kambur zambur
- kolsuz
- köskötürüm
- kötürüm
- kulağı tıkalı
- kusurlu
- makrosefal
- malul
- malul gazi
- mefluç
- mikrosefal
- muallel
- nüzullü
- oturak
- özürlü
- paytak
- sağır
- sallabaş
- sarsak
- sokur
- sökel
- topal
- yanlış
- yarım
- yarım adam
- yatalak
- yirik
HECELEME
du-var DUVAR KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem, örekÖrnek: Bir duvar onarılır öteki çöker, ardından dam akardı.
- [isim] Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılan engel, örekÖrnek: Karabaş, bostan duvarının gölgesinde öğle uykusuna serilir.
- [isim] [mecaz] Sonuç alınamayan yer
- [isim] [mecaz] EngelÖrnek: İki arkadaşın arasında aşılmaz bir duvar vardı.
- [isim] [spor] Voleybolda ağ üzerinde karşı takım oyuncusunun vuruşuna karşı koyma
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük