duvar

Köken: Farsça (dīvār)
[isim] Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem, örek
DUVAR İLE BENZER OLAN KELİMELER
DUVAR İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
beden
bölme
camlık
cidar
çeper
çığ
çit
damlalık
engel
kaş
paravan
paravana
sakat
set
tahta perde
HECELEME
du-var
DUVAR KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem, örekÖrnek: Bir duvar onarılır öteki çöker, ardından dam akardı. [Lâtife Tekin]
  2. [isim] Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılan engel, örekÖrnek: Karabaş, bostan duvarının gölgesinde öğle uykusuna serilir. [Yusuf Ziya Ortaç]
  3. [isim] [mecaz] Sonuç alınamayan yer
  4. [isim] [mecaz] EngelÖrnek: İki arkadaşın arasında aşılmaz bir duvar vardı.
  5. [isim] [spor] Voleybolda ağ üzerinde karşı takım oyuncusunun vuruşuna karşı koyma
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: