fark etmek
[isim] Görmek, seçmek
FARK ETMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
FARK ETMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abanmak
- akıl erdirmek
- aklı ermek
- aklına sığdırmak
- anlayıp dinlemek
- aymak
- bilincine varmak
- çakozlamak
- çıkarmak
- derk etmek
- dilinden anlamak
- fark etmek
- farkına varmak
- hissetmek
- içine çekmek
- ihata etmek
- intikal etmek
- istihraç etmek
- istintaç etmek
- işi anlamak
- karine ile anlamak
- kavramak
- kestirmek
- kulağını açmak
- künhüne varmak
- nüfuz etmek
- okumak
- onaylamak
- öğrenmek
- sırra ermek
- şarj etmek
- takdir etmek
- takip etmek
- temizlemek
- tenevvür etmek
- tutmak
- vâkıf olmak
- ayrımlaşmak
- başkalaşmak
- benliğinden çıkmak
- bin kalıba girmek
- bir hâl olmak
- bir şey olmak
- bir şeyler olmak
- çevirmek
- çıkmak
- değiştirmek
- dönmek
- dönüşmek
- fark etmek
- farklılaşmak
- girmek
- hâllenmek
- inkılap etmek
- istihale etmek
- kalıptan kalıba girmek
- kaymak
- mecrası değişmek
- mübadele etmek
- olmak
- oynamak
- saati saatine uymamak
- tagayyür etmek
- tahavvül etmek
- takas etmek
- trampa etmek
- tuhaflaşmak
- yenileşmek
- araklamak
- avlamak
- avlanmak
- ayıklamak
- bulmak
- çalyaka etmek
- deliğe tıkmak
- derdest etmek
- destelemek
- dil tutmak
- el koymak
- ele geçirmek
- eline geçmek
- enselemek
- ensesine yapışmak
- esir almak
- esir etmek
- etkilenmek
- fark etmek
- gagasından yakalamak
- götürmek
- gözaltına almak
- gözetime almak
- hapsetmek
- içeri atmak
- içeri tıkmak
- kafese koymak
- kapmak
- kavramak
- kıstırmak
- kodese tıkmak
- köleleştirmek
- kuyruğunu kıstırmak
- nezarete almak
- ökselemek
- paketlemek
- posta etmek
- postalamak
- teslim almak
- tevkif etmek
- tutmak
- tutuklamak
- yakasına asılmak
- yakasına yapışmak
- zapt etmek
HECELEME
fark et-mek FARK ETMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Görmek, seçmekÖrnek: Boğaz'ın sisle kaplı olduğunu ancak ön güvertede bir yer bulup oturunca fark etmişti.
- [isim] Anlamak, sezmekÖrnek: Öç almanın fırsatını yakalamış gibi konuştuğunu fark etti.
- [isim] Değişmek, başkalaşmak
- [isim] Ayırt etmekÖrnek: Konuşma kesilmiyor, şimdi yabancı sesleri daha iyi fark etmekteyim.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük