geçiştirmek
[fiil] [-i] Gereken önemi vermemek, üstünde durmadan başından savmak
GEÇİŞTİRMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
GEÇİŞTİRMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ablukayı yarmak
- aman bulmak
- asmak
- baltası kütükten çıkmak
- başından atmak
- başını kurtarmak
- boşalmak
- boşanmak
- defetmek
- dizginleri koparmak
- dört ayak üstüne düşmek
- ehven kurtulmak
- ekmek
- elinden kurtulmak
- felah bulmak
- geçiştirmek
- halas olmak
- kaçmak
- kapağı atmak
- kendini dar atmak
- kirişi kırmak
- kopmak
- necat bulmak
- paçayı kurtarmak
- paçayı sıyırmak
- postu kurtarmak
- rahata kavuşmak
- safra atmak
- sağ kalmak
- satmak
- selamete çıkmak
- serbestlemek
- sırtından atmak
- sıyırmak
- sıyırtmak
- sıyrılmak
- silkelemek
- silkinmek
- tehlike atlatmak
- temize çıkmak
- ucuz atlatmak
- ucuz kurtulmak
- üstünden atmak
- üzerinden atmak
- vartayı atlatmak
- verilmiş sadakası olmak
- yakadan atmak
- yakasını kurtarmak
- yakasını sıyırmak
- yakayı kurtarmak
- yakayı sıyırmak
- yavrulamak
- yenilmek
- yırtmak
- yitmek
- adam beğenmemek
- ağırsamak
- alay etmek
- aptal yerine koymak
- aşağı görmek
- aşağısamak
- az bulmak
- az görmek
- azımsamak
- beğenmemek
- bunmak
- burun bükmek
- burun kıvırmak
- daraya atmak
- daraya çıkarmak
- dışarı çıkmak
- dudak bükmek
- dürbünün tersiyle bakmak
- geçiştirmek
- gözünde olmamak
- gülüp geçmek
- hafife almak
- hafifsemek
- hafiften almak
- hakir görmek
- hesaba almamak
- hesaba katmamak
- hiçe indirgemek
- hiçe saymak
- hiçlemek
- hor bakmak
- hor görmek
- hor tutmak
- horlamak
- istihfaf etmek
- istiskal etmek
- işin alayında olmak
- kale almamak
- karamak
- Karamürsel sepeti sanmak
- keşlemek
- koparıp atmak
- kös dinlemek
- kulak tıkamak
- kulaklarını tıkamak
- küçük görmek
- küçüksemek
- mandallamak
- matrağa almak
- metelik vermemek
- oluruna bırakmak
- omuz silkmek
- oynamak
- paraya para dememek
- paraya pul dememek
- parmağını bile kıpırdatmamak
- parmağını bile oynatmamak
- sallamamak
- siklememek
- şakaya almak
- tepeden bakmak
- turfalamak
- vız gelip tırıs gitmek
- vız gelmek
- yan bakmak
- yan gözle bakmak
- yeğnisemek
- yukarıdan bakmak
- yüksekten bakmak
- yüz vermemek
- yüzüne bakmamak
- ağırdan almak
- ağırsamak
- ağız yapmak
- ağzına bir parmak bal çalmak
- aksatmak
- askıda bırakmak
- askıya almak
- asmak
- ayağını sürümek
- ayak sürümek
- bahane aramak
- boşlamak
- çamura yatmak
- eğlemek
- el sürmemek
- el vurmamak
- elinden iş çıkmamak
- Ermeni gelini gibi kırıtmak
- estek köstek etmek
- evelemek gevelemek
- geciktirmek
- geçiştirmek
- gevelemek
- içi almamak
- ihmal etmek
- işi uzatmak
- işi yokuşa sürmek
- kapıları açık tutmak
- kapıp koyuvermek
- kendi hâline bırakmak
- kımkım etmek
- kokutmak
- kukla gibi oynatmak
- lafa boğmak
- müşkülat çıkarmak
- oyalamak
- oynatmak
- rafa kaldırmak
- rafa koymak
- sallantıda bırakmak
- savsamak
- sermek
- sürgit yapmak
- sürüncemede bırakmak
- süründürmek
- tavsatmak
- terk etmek
- uyutmak
- uzatmak
- vakit kazanmak
- yatırmak
- yavaştan almak
- yerinde saymak
- yumurtaya kulp takmak
- yüzüstü bırakmak
- zaman kazanmak
- zorluk çıkarmak
HECELEME
ge-çiş-tir-mek GEÇİŞTİRMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Gereken önemi vermemek, üstünde durmadan başından savmakÖrnek: Babama yazdığın mektupta eskülabi bir cümle ile geçiştirmişsin. Demek iş yok.
- [fiil] Az bir zararla atlatmak, kurtulmakÖrnek: Nihat bu kazayı da geçiştirince tekrar gözlerini apartmanın kapısına dikti.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük