geçmek
[fiil] [-e] Bir yerden başka bir yere gitmek
GEÇMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
GEÇMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağır basmak
- ağır çekmek
- aratmak
- aratmamak
- arayı açmak
- arkada bırakmak
- atlatmak
- ayrılaşmak
- basıp geçmek
- baskın çıkmak
- baskın gelmek
- başa çıkmak
- başlamak
- başta gelmek
- başta gitmek
- boğmak
- boynuz kulağı geçmek
- bürümek
- cebinden çıkarmak
- duman attırmak
- düzletmek
- düzmek
- ezmek
- fark atmak
- galebe çalmak
- galip gelmek
- geçmek
- gelmek
- gölgede bırakmak
- hâkim olmak
- ifadesini almak
- kalburüstü kalmak
- kalburüstüne gelmek
- katlamak
- kıç attırmak
- koparmak
- mumla aratmak
- önlemek
- pabucunu dama atmak
- pişirmek
- rahmet okutmak
- saldırmak
- sıkmak
- sırtını yere getirmek
- silmek
- sivrilmek
- susturmak
- suya götürüp susuz getirmek
- taş çıkarmak
- taş çıkartmak
- tefevvuk etmek
- temeyyüz etmek
- üstün gelmek
- üstüne olmamak
- vermek
- yatıştırmak
- yeğinleşmek
- yok etmek
- adım atmak
- afişte kalmak
- akıllılık etmek
- arabasını düze çıkarmak
- ardını almak
- ardını getirmek
- arkası yere gelmemek
- arkasını almak
- aşığı cuk oturmak
- at oynatmak
- ayağı düze basmak
- barajı aşmak
- baş edebilmek
- baş etmek
- başa çıkmak
- başarı göstermek
- başına devlet kuşu konmak
- becermek
- belini doğrultmak
- belini kırmak
- bıçak silmek
- bilmek
- bir taşla iki kuş vurmak
- bitirmek
- dama demek
- destanlaşmak
- deveyi düze çıkarmak
- döktürmek
- dümen kırmak
- dümen kullanmak
- düşeş atmak
- ekmeğini taştan çıkarmak
- eli işe yatmak
- eli yatmak
- elinde olmak
- elinden gelmek
- elinden hiçbir şey kurtulmamak
- elinden iyi iş gelmek
- geçmek
- gemisini yürütmek
- gerçekleştirmek
- güçlüğü yenmek
- güçlükleri yenmek
- hak etmek
- hakkından gelmek
- hakkını vermek
- harikalar yaratmak
- hatime çekmek
- hatmetmek
- hüner göstermek
- içinden çıkmak
- iftihara geçmek
- ihraz etmek
- ikmal etmek
- intaç etmek
- iş bilmek
- iş bitirmek
- işi olmak
- işi rast gitmek
- işi yolunda olmak
- işin üstesinden gelmek
- işini bitirmek
- işini görmek
- işini uydurmak
- itmam etmek
- kaleyi içinden fethetmek
- kâm almak
- kazanmak
- keçesini sudan çıkarmak
- kendini göstermek
- kısmet olmak
- kıvırmak
- kotarmak
- köşeyi dönmek
- liyakat göstermek
- mağlup etmek
- malı götürmek
- mezun olmak
- muradına ermek
- muvaffak olmak
- müyesser olmak
- nail olmak
- neticelendirmek
- noktalamak
- oynamak
- parmağının ucunda çevirmek
- parmağının ucuyla çevirmek
- pireyi gözünden vurmak
- pişirip kotarmak
- puan tutturmak
- rayına oturtmak
- rekor kırmak
- sandıktan çıkmak
- sınav vermek
- sırtı yere gelmemek
- sıyırmak
- sıyırtmak
- sonuç almak
- sonuçlamak
- sonuçlandırmak
- sonunu almak
- sükse yapmak
- takla attırmak
- tamamlamak
- tekmillemek
- temizlemek
- terakki etmek
- tulum çıkarmak
- tur atlamak
- turnayı gözünden vurmak
- tuttuğunu koparmak
- tümlemek
- uhdesinden gelmek
- ulaşmak
- varlık göstermek
- yapabilmek
- yerini doldurmak
- yetirmek
- yetişmek
- yetiştirmek
- yırtmak
- yorgunluğunu çıkarmak
- yorgunluk çıkarmak
- yüz akı ile çıkmak
- yüzünü ağartmak
- yüzünün akı ile çıkmak
- yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmek
- arkası alınmak
- arkası kesilmek
- beğenmek
- bertaraf olmak
- erimek
- eser kalmamak
- geçmek
- gelmek
- gövermek
- harcanmak
- hitam bulmak
- hükmü geçmek
- kapanmak
- kesilmek
- kökü kurumak
- köküne kıran girmek
- körelmek
- mahvolmak
- müncer olmak
- neticelenmek
- nihayete ermek
- nihayetlenmek
- noktalanmak
- paydos borusu çalmak
- paydos etmek
- sıfırı tüketmek
- son bulmak
- sonu gelmek
- sonuçlanmak
- suyunu çekmek
- tamam bulmak
- tatmin olmak
- tükenmek
- vadesi dolmak
- yetişmek
- yorulmak
- zeval bulmak
- zevale ermek
- ağız değiştirmek
- aklı sonradan gelmek
- andını bozmak
- arkasını bırakmak
- bırakmak
- bir dalda durmamak
- boşlamak
- bozmak
- bukalemun gibi renkten renge girmek
- çark etmek
- çekilmek
- çevirmek
- çevrilemek
- daldan dala konmak
- dikiş tutturamamak
- dilinin ucuna gelmek
- dönmek
- dümen kırmak
- el çekmek
- fariğ olmak
- feragat etmek
- feragat göstermek
- feshetmek
- geçmek
- geri almak
- geri çekilmek
- gerilemek
- gömlek değiştirmek
- harcamak
- inkâr etmek
- istifa etmek
- izine dönmek
- kafayı değiştirmek
- kayıtmak
- kılıktan kılığa girmek
- kıvırmak
- kıvırtmak
- lafı değiştirmek
- makas değiştirmek
- meydanı bırakmak
- mızıkçılık etmek
- mızımak
- mürekkebi kurumadan bozmak
- nakzetmek
- nükûl etmek
- oyunbozanlık etmek
- pas geçmek
- paydos demek
- postayı kesmek
- rücu etmek
- sarfınazar etmek
- sözü çevirmek
- sözünden dönmek
- sözünü geri almak
- su koyuvermek
- tersinmek
- tevil etmek
- tornistan etmek
- tükürdüğünü yalamak
- vazgeçmek
- yan çizmek
- zikzak yapmak
- anaforlamak
- andırmak
- araklamak
- aşırmak
- çalgı çalmak
- çalıp çırpmak
- çarpmak
- dımbırdatmak
- dolaşmak
- eklemek
- geçmek
- gezinmek
- gıcırdatmak
- gürültü etmek
- hırsızlık etmek
- icra etmek
- kesmek
- konuşturmak
- öttürmek
- sıvamak
- solo yapmak
- soymak
- soyup soğana çevirmek
- temizlenmek
- tıngırdatmak
- tırtıklamak
- üflemek
- vurmak
- yorumlamak
- yürütmek
- zımbırdatmak
- acılanmak
- acılaşmak
- acımak
- ağırlaşmak
- ayrışmak
- bayatlamak
- bozulmak
- bozunmak
- böceklenmek
- böcelenmek
- cılk çıkmak
- cılkı çıkmak
- cılklaşmak
- cıvıklaşmak
- cıvımak
- çözünmek
- donmak
- ekşimek
- eprimek
- eskimek
- geçmek
- içi geçmek
- infisah etmek
- karıncalanmak
- kepeklenmek
- kesilmek
- kırağı çalmak
- kırağı vurmak
- koflaşmak
- kokmak
- kokuşmak
- kötülemek
- kurtlanmak
- küf bağlamak
- küf tutmak
- küflenmek
- pamuklanmak
- pörsümek
- pörtlemek
- sasımak
- sirkeleşmek
- soğuk çalmak
- şekerlenmek
- taaffün etmek
- tefessüh etmek
- turşu olmak
- turşulaşmak
- yaralanmak
- yıpranmak
- zayıflamak
- ağırlaşmak
- azalmak
- cansızlaşmak
- deniz durmak
- deniz düşmek
- dinginleşmek
- durgunlaşmak
- durmak
- durulmak
- düşmek
- geçmek
- gevşemek
- hafiflemek
- hızını almak
- hızını kaybetmek
- hızını yitirmek
- istop etmek
- kalmak
- kesilmek
- kırılmak
- kısılmak
- kül bağlamak
- limanlamak
- mayna etmek
- ortalık düzelmek
- ortalık yatışmak
- oturuşmak
- sakinleşmek
- stop etmek
- susmak
- suyu kesilmiş değirmene dönmek
- sükûnet bulmak
- yatışmak
- yavaşlamak
- yelkenleri suya indirmek
- yumuşamak
- akis uyandırmak
- aktif rol oynamak
- bürümek
- büyülemek
- ciğerine işlemek
- damga vurmak
- dokunmak
- etki etmek
- etkileşmek
- etkili olmak
- etkimek
- etkisini göstermek
- geçmek
- göz kamaştırmak
- hayran etmek
- hükmü geçmek
- içine işlemek
- içine oturmak
- iliğine geçmek
- iliğine işlemek
- iliğini kemirmek
- iz bırakmak
- kâr etmek
- kesmek
- maruz bırakmak
- müessir olmak
- nabzına girmek
- örnek olmak
- rol oynamak
- sarsmak
- ses getirmek
- silkelemek
- teshir etmek
- tesir etmek
- üzmek
- vurmak
- yüreğine işlemek
- açılmak
- açmak
- akın etmek
- akmak
- alarga etmek
- apazlamak
- aralanmak
- aramak
- aşındırmak
- avara etmek
- ayağına gitmek
- ayak atmak
- ayrılmak
- azimet etmek
- basıp gitmek
- basmak
- boylamak
- boynunu kırmak
- caddeyi tutmak
- cehennemin dibine gitmek
- cicozlamak
- çekip gitmek
- çekmek
- çıkmak
- defolmak
- demir almak
- denize açılmak
- dere tepe düz gitmek
- devam etmek
- doğrulmak
- dümeni kırmak
- düşmek
- düzmek
- erişmek
- gaza basmak
- gazlamak
- geçmek
- gerilemek
- gezmek
- göç etmek
- göç eylemek
- göçmek
- görmek
- gözden uzaklaşmak
- gurbete düşmek
- hareket etmek
- hicret etmek
- ıraklaşmak
- ıramak
- icabet etmek
- içmek
- ikilemek
- ilerlemek
- inmek
- ipi kırmak
- izlemek
- kalkmak
- kapağı atmak
- kapı yapmak
- kaymak
- kendini atmak
- kendini bir yerde bulmak
- kendini dar atmak
- kirişi kırmak
- koşmak
- kuş kanadıyla gitmek
- kuyruğu dikmek
- muhaceret etmek
- ölmek
- palamarı çözmek
- palamarı koparmak
- pırlamak
- posta yapmak
- sarkmak
- savuşmak
- savuşup gitmek
- sefa geldine gitmek
- sel gibi akmak
- seyretmek
- siktirip gitmek
- siktirmek
- sürmek
- süzülmek
- taşınmak
- tatmin olmak
- tayyetmek
- toz olmak
- tutmak
- tükenmek
- uçmak
- uçup gitmek
- uymak
- uzaklaşmak
- uzamak
- uzanmak
- voltasını almak
- yağ gibi kaymak
- yapmak
- yaylanmak
- yelken açmak
- yelken basmak
- yetmek
- yıkılmak
- yırtmak
- yitmek
- yol almak
- yol gitmek
- yol görünmek
- yol yürümek
- yola çıkmak
- yola düşmek
- yola düzülmek
- yola koyulmak
- yola revan olmak
- yollanmak
- yolunu tutmak
- yürümek
- yürüyüşe geçmek
- zıplamak
- ziyaret etmek
- açılmak
- aklı başına gelmek
- anadan doğmuşa dönmek
- ateşi düşmek
- atlatmak
- ayağa kalkmak
- ayaklanmak
- ayıkmak
- ayılmak
- aymak
- belini doğrultmak
- benzine kan gelmek
- berkimek
- berkinmek
- biti kanlanmak
- boşalmak
- can gelmek
- canı gelmek
- canı yerine gelmek
- canlanmak
- çıkmak
- deşarj olmak
- dincelmek
- dinçleşmek
- dirilmek
- düzelmek
- efkâr dağıtmak
- et bağlamak
- felah bulmak
- ferahlamak
- ferahlanmak
- geçirmek
- geçmek
- gelişmek
- gerilemek
- gönenmek
- görmediğe dönmek
- görmemişe dönmek
- gözü gönlü açılmak
- güçlenmek
- hafiflemek
- hafifleşmek
- hoşlaşmak
- inşirah bulmak
- istirahat etmek
- iyi olmak
- kafası yerine gelmek
- kafasını toplamak
- kalkmak
- kanlanmak
- kapanmak
- kaynamak
- kefeni yırtmak
- kendine gelmek
- kendini bulmak
- kendini toparlamak
- kendini toplamak
- komadan çıkmak
- kuvvetlenmek
- onmak
- rahatlamak
- sağalmak
- salah bulmak
- savuşmak
- şifa bulmak
- tedavi olmak
- toparlamak
- toparlanmak
- toplanmak
- yüzüne kan gelmek
- atanmak
- aylığa geçmek
- baş bağlamak
- çalışmak
- çatmak
- çıraklık etmek
- dört elle sarılmak
- emrine girmek
- eteğine sığınmak
- eteğine yapışmak
- geçmek
- görev almak
- görevlendirilmek
- görevlenmek
- hizmet görmek
- hizmete girmek
- hizmetinde olmak
- intisap etmek
- iş tutmak
- işe girmek
- koltuğuna girmek
- koltuğunun altına sığınmak
- kula kul olmak
- kulluk etmek
- maaşa geçmek
- sığınmak
- tabi olmak
- tayini çıkmak
- vazifelendirilmek
- yakasını kaptırmak
- yamanmak
- yanaşmak
- yer bulmak
- yuları birinin elinde olmak
- yuları ele vermek
- ak sakaldan yok sakala gelmek
- aküsü bitmek
- anaçlaşmak
- ateh getirmek
- az günün adamı olmamak
- beli bükülmek
- beyni sulanmak
- bir ayağı çukurda olmak
- bunamak
- çökmek
- dişleri dökülmek
- dokuz yorgan eskitmek
- dokuz yorgan paralamak
- elden ayaktan düşmek
- elden ayaktan kesilmek
- farımak
- geçmek
- hay hayı gitmek vay vayı kalmak
- içi geçmek
- ihtiyarlamak
- iki büklüm olmak
- iki kat olmak
- kağşamak
- kamburu çıkmak
- karımak
- kartalmak
- kartlaşmak
- kocalmak
- moruklamak
- moruklaşmak
- pili bitmek
- saat on bir buçuğu çalmak
- saçı başı ağarmak
- saçına ak düşmek
- saçları iki türlü olmak
- şakakları ağarmak
- şakakları beyazlanmak
- tiridi çıkmak
- tiritlenmek
- tiritleşmek
- tohuma kaçmak
- yaş ilerlemek
- yaşını başını almak
- yaşlanmak
- almak
- bulunmak
- cereyan etmek
- çıkmak
- değişmek
- dokunmak
- geçmek
- gerçekleşmek
- hâlini almak
- hasıl olmak
- husul bulmak
- husule gelmek
- ileri gelmek
- kesilmek
- meydana gelmek
- neşet etmek
- olgunlaşmak
- oluşmak
- sarhoş olmak
- tatmin olmak
- teşekkül etmek
- tezahür etmek
- uymak
- vuku bulmak
- vücuda gelmek
- vücut bulmak
- yer almak
- yerine gelmek
- yerini bulmak
- yitirmek
- apışmak
- ayağını altına almak
- ayak ayak üstüne atmak
- ayaklarını altına almak
- bacak bacak üstüne atmak
- bağdaş kurmak
- barınmak
- başköşeye kurulmak
- birleşmek
- büzülüp oturmak
- çökmek
- çömelmek
- çömmek
- çöreklenmek
- diz çökmek
- domalmak
- eğreti oturmak
- geçmek
- ıhmak
- ilişmek
- kalmak
- kasılmak
- kaykılmak
- kökleşmek
- kurulmak
- külçe gibi oturmak
- maça beyi gibi kurulmak
- manda gibi yayılmak
- misafir gibi oturmak
- tembellik etmek
- tünemek
- uymak
- uzun oturmak
- yayılmak
- yığılmak
- yıkılmak
- agâh olmak
- akıl almak
- aklında tutmak
- alışmak
- anlamak
- aydınlanmak
- bellemek
- beynine girmek
- bilgi edinmek
- bilgilenmek
- bilişmek
- bilmek
- çalışmak
- çantadan yetişmek
- dağarcığına atmak
- derinleşmek
- ders almak
- ders görmek
- dirsek çürütmek
- eli alışmak
- eli kırılmak
- erginlenmek
- ezber etmek
- ezberlemek
- fenlenmek
- feyizlenmek
- fikir edinmek
- fikir vermek
- geçmek
- görgülenmek
- haber almak
- hazmetmek
- hıfzetmek
- ibret almak
- ihtisas yapmak
- ilmini almak
- istihbar etmek
- kapmak
- kaşarlanmak
- kavramak
- kıraat etmek
- kulağını açmak
- malumat almak
- malumat edinmek
- meşk almak
- meşk etmek
- mezun olmak
- muttali olmak
- okumak
- papağan gibi ezberlemek
- pişirmek
- sindirmek
- sökmek
- su gibi ezberlemek
- tahsil etmek
- tahsil görmek
- tanımak
- tefeyyüz etmek
- terbiye almak
- terbiye görmek
- ufkunu genişletmek
- uyanmak
- yetişmek
- yoğrulmak
- yontulmak
- yutmak
- zihnine yerleştirmek
- altından girip üstünden çıkmak
- bitirmek
- boğmak
- dağarcıkta bir şey kalmamak
- dibini bulmak
- elemek
- eritmek
- ezmek
- geçmek
- gırla gitmek
- haklamak
- harcamak
- harcetmek
- ifna etmek
- istihlak etmek
- kullanmak
- kurutmak
- sarf etmek
- satıp savmak
- sıyırmak
- silip süpürmek
- sünnetlemek
- süpürmek
- taramak
- temizlemek
- toz etmek
- ucunu bulmak
- yemek
- yiyip bitirmek
- yoğaltmak
- yormak
- alt etmek
- aman dedirtmek
- bahsi kazanmak
- baş gelmek
- başa çıkmak
- biçimlemek
- birinci çıkmak
- birinci gelmek
- birinci olmak
- bozmak
- derece almak
- destanlaşmak
- dize getirmek
- duman etmek
- ekmek
- ensesine binmek
- fark atmak
- finale kalmak
- galebe çalmak
- galip gelmek
- gazi olmak
- geçmek
- götürmek
- hak etmek
- hakkından gelmek
- haklamak
- haklı çıkmak
- imana getirmek
- kaçırmak
- kama basmak
- kaput etmek
- kazanmak
- kündeden atmak
- mağlup etmek
- muzaffer olmak
- nakavt etmek
- pata olmak
- puan almak
- puan hesabıyla yenmek
- puan kazanmak
- püskürtmek
- sımak
- sındırmak
- sırtını yere getirmek
- silkelemek
- tepelemek
- töskürtmek
- tuşa getirmek
- utmak
- üst çıkmak
- üst gelmek
- üstün gelmek
- yere sermek
- yere vurmak
- yıpranmak
- abayı sermek
- aylamak
- barınmak
- çöreklenmek
- demir atmak
- geçirmek
- geçmek
- ikamet etmek
- kalmak
- kapağı atmak
- karar kılmak
- kazık kakmak
- kök salmak
- kökleşmek
- mesken tutmak
- mıhlanmak
- minder çürütmek
- postu sermek
- tavattun etmek
- temel kakmak
- temel tutmak
- tutunmak
- üslenmek
- vatan tutmak
- yerine oturmak
- yerini ısıtmak
- yerlileşmek
- yıllamak
- yurt edinmek
- yurt tutmak
- yurtlanmak
- yuva yapmak
- yuvalanmak
- aleyhinde bulunmak
- aşağılamak
- atıp tutmak
- ayıbını yüzüne vurmak
- ayıplamak
- başına kakınç etmek
- başını istemek
- batırmak
- beğenmemek
- çirkinsemek
- dedikodu etmek
- diline dolamak
- diline takmak
- diline virt etmek
- diliyle sokmak
- geçmek
- giydirmek
- hicvetmek
- ıslıklamak
- iftira etmek
- iğrenmek
- itham etmek
- ithamda bulunmak
- karamak
- kesmek
- kınamak
- kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
- kötü söylemek
- kötülemek
- kötümsemek
- kusur bulmak
- küçük düşürmek
- öküzün altında buzağı aramak
- suçlamak
- suçlandırmak
- şahsiyat yapmak
- şahsiyata dökmek
- takbih etmek
- taşlamak
- yuf borusu çalmak
- yuha çekmek
- yuhalamak
- yuhaya tutmak
- yüzlemek
- yüzüne çarpmak
- yüzüne vurmak
- zemmetmek
- zifos atmak
HECELEME
geç-mek GEÇMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-e] Bir yerden başka bir yere gitmekÖrnek: Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim.
- [fiil] [-den] Bir yandan girip diğer yandan çıkmakÖrnek: İplik iğne deliğinden zor geçti.
- [fiil] [-den] Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmekÖrnek: Eve giderken sizin sokaktan geçeriz.
- [fiil] [-den] Bir duruma uğramak, konu olmakÖrnek: Dayaktan geçmek. Muayeneden geçmek.
- [fiil] [-den] Bırakmak, vazgeçmekÖrnek: Bana yârden geç derler / Seven yârden geçilir mi?
- [fiil] [-de] Yaşamak
- [fiil] [-den] Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamakÖrnek: Hakkın var. Ne çare ki bizden geçti diye söyleniyor.
- [fiil] [-de] Olmak, vuku bulmak, cereyan etmekÖrnek: Bu odanın içinde geçen aşk anları artık çok uzaklardaydı.
- [fiil] [-e] [-i] [-den] Hastalık bulaşmak, sirayet etmekÖrnek: Hastalık bana ondan geçti.
- [fiil] [-e] [-den] Herhangi bir durum, soya çekim yoluyla birinde görünmekÖrnek: Bu titizlik ona babasından geçmiş.
- [fiil] [-e] [-den] Bulunduğu yeri veya konumu değiştirmek
- [fiil] Bir yeri aşmak, öbür yana ulaşmakÖrnek: İstanbul'a geçecek değil, parmağımı kımıldatacak takatim yok.
- [fiil] Yerini bırakıp başka yer almak
- [fiil] [-den] Bir konu üzerinde veya bir yerde çalışmış olmakÖrnek: Şimdiki tuluat artistlerinin çoğu oradan geçtiler.
- [fiil] Etki yapmak, işlemekÖrnek: Soğuk, ciğerime geçti. Başına güneş geçmiş.
- [fiil] Görev almakÖrnek: İktidara geçmek.
- [fiil] Kalmak, devrolmakÖrnek: Paralar suyunu çekti. Fabrika da olduğu gibi Nihat'a geçti.
- [fiil] [-i] Geride bırakmak, aşmakÖrnek: Bizim yelkenli vapuru geçecek. Ordu sınırı geçti. Çocuğun boyu babasını geçti.
- [fiil] [nesnesiz] Tükenmek, bitmek, sona ermekÖrnek: Yavaş yavaş bu hırs geçer.
- [fiil] [-i] Üstünlük sağlamak
- [fiil] [-i] Söylemeden veya bitirmeden atlamakÖrnek: O meseleyi geçelim. O bahsi geç!
- [fiil] [-i] Zamanı aşmak, geride bırakmakÖrnek: Şehzadebaşı'na geldikleri zaman saat onu geçiyordu.
- [fiil] [-le] HarcamakÖrnek: Bütün günüm seni takip etmekle geçti.
- [fiil] [-i] Bir müzik parçasını meşk ederek öğrenmek, çalmak veya söylemek
- [fiil] [-i] [-den] Birinden meşk etmekÖrnek: Bu şarkıyı kimden geçtiniz.
- [fiil] Haberi bir iletişim aracı ile bildirmekÖrnek: Ankara haberlerini gazetesine geçiyormuş.
- [fiil] [nesnesiz] SönmekÖrnek: Ocak sönmüş, koru bile geçmişti.
- [fiil] Yazılmak, girmekÖrnek: Tarihe geçmek. Kitaba geçmek.
- [fiil] [nesnesiz] Sürümü olmak, satılmak
- [fiil] [-e] [-i] Konuşmada sözü geçmek veya basında yer almakÖrnek: Kısa süren bir hastalıktan sonra göçüp gideceğini hissetmiş hatta ölümünün gazetelere bile geçmemesini istemişti.
- [fiil] [nesnesiz] Kullanımda olmak, tedavülde olmakÖrnek: Bu para artık geçmiyor.
- [fiil] [nesnesiz] Kabul edilemez olmakÖrnek: Senin paran burada geçmez.
- [fiil] [nesnesiz] Okulda, sınavda başarı göstermekÖrnek: Çocuk bu yıl geçti.
- [fiil] Bir yere gidip oturmak
- [fiil] [nesnesiz] Çok bekletilmekten çürümeye yüz tutmakÖrnek: Bu karpuz geçmiş.
- [fiil] [nesnesiz] Sıyrılmak, kurtulmak, işin içinden çıkmakÖrnek: Görmedim, dedi, geçti.
- [fiil] [argo] [yardımcı fiil] Bazı kelimelerle birleşik fiil yaparÖrnek: lska geçmek. Diskur geçmek.
- [fiil] [-e] [-i] [halk ağzında] Çekiştirmek, yermekÖrnek: Beni sana geçmişler / Vallahi ben demedim
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük