geniş
[sıfat] Eni çok olan, enli, vâsi
GENİŞ İLE BENZER OLAN KELİMELER
GENİŞ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açık seçik
- akıcı
- aleni
- apaçık
- aşikâr
- ayan beyan
- aydın
- aydınlık
- bariz
- belirgin
- belirli
- belli
- berrak
- borç
- boş
- bulutsuz
- celi
- çıplak
- degaje
- dekolte
- deşifre
- dış
- dolambaçsız
- dolaşıksız
- dupduru
- duru
- eksik
- fasih
- futbolcu
- gedik
- geniş
- gün gibi açık
- hoşgörülü
- kabak gibi
- kesin
- kuşkusuz
- malum
- münhal
- net
- ortada
- sarih
- saydam
- selis
- seyrek
- soluk
- şeffaf
- uçuk
- ulu orta
- uzak
- vazıh
- ağır ağır
- ağız dolusu
- akın akın
- artık
- astronomik rakam
- aşırı
- aşırı taşırı
- aşkın
- avuç avuç
- avuç dolusu
- bereketli
- bilek gibi
- binlerce
- birçok
- bunca
- but
- cömertçe
- çok
- derecesiz
- derya gibi
- deste
- dolgun
- dolu
- doya doya
- doyasıya
- dünya kadar
- etek dolusu
- etek etek
- ferah ferah
- fersah fersah
- fevç fevç
- gani gani
- geniş
- gırtlağına kadar
- haddi hesabı yok
- hadsiz hesapsız
- hatırı sayılır
- hesaba gelmez
- hesabı yok
- ıklım tıklım
- içki
- it sürüsü kadar
- itin kuyruğunda
- kıyamet
- kıyamet gibi
- kıyamet kadar
- külliyetli
- mebzul
- müteaddit
- nice
- onca
- ongun
- ölçüsüz
- pos
- pür
- sayısını Allah bilir
- sayısız
- sık
- sonsuz
- su gibi
- sürü sepet
- sürü sürü
- tarifsiz
- tomar
- tonla
- tümen tümen
- uzun
- yeter de artar
- yığınla
- yoğun
- yüklü
- yüksek
- zengin
- ziyade
- acar
- ada gibi
- ağır
- alamet
- at gibi
- at nalı kadar
- aygır gibi
- ayı gibi
- azamet
- azim
- azman
- aznavur gibi
- babaç
- babaçko
- bakla kadar
- balaban
- battal
- bebek
- büyücek
- cesametli
- cesim
- cüsseli
- çaplı
- çekiye gelmez
- dağ anası
- dağ gibi
- dağ kadar
- dağlar anası
- dağlar gibi
- dağlar kadar
- dalyan gibi
- dev
- dev gibi
- devasa
- deve gibi
- direk gibi
- enine boyuna
- erkek
- eşek kadar
- faraş gibi
- faraş kadar
- fil gibi
- fincan gibi
- genç irisi
- geniş
- görkemli
- gövdeli
- hantal
- haymana mandası
- haymana öküzü
- heyula gibi
- hırbo
- hoşur
- hürmetli
- iri
- iri kıyım
- iri yapılı
- kaba
- kabaca
- kalın
- kallavi
- kamyon
- kapı gibi
- kapı kadar
- kaşalot
- kazık kadar
- kazma gibi
- kazulet
- kebir
- kelle kulak yerinde
- kereste
- keresteli
- kırnak
- koca
- kocaman
- konak gibi
- koskoca
- koskocaman
- kütük
- lenduha
- majör
- manda gibi
- muazzam
- muhteşem
- okkalı
- önemli
- rakı
- reşit
- salapurya gibi
- sarman
- testi gibi
- toraman
- ulu
- uzun
- vardakosta
- vücutlu
- yalı kazığı gibi
- yapılı
- yarma
- yarma gibi
- yaşlı
- yumruk kadar
- zebani
- alakasız
- aldırışsız
- aldırmaz
- amaçsız
- bigâne
- bihaber
- dalgacı
- dalgacı Mahmut
- dalgın
- dargın
- deliye her gün bayram
- duyumsuz
- dünya yıkılsa umurunda değil
- düşüncesiz
- eşek derisi gibi
- fikirsiz
- Fransız
- futbolcu
- fütursuz
- gamsız
- geniş
- gevşek
- hakikatsiz
- havai
- hevessiz
- heykel gibi
- hissiz
- içi geniş
- içine kapanık
- ilişkisiz
- kasavetsiz
- kaygısız
- kayıtsız
- kaytarıcı
- lakayt
- maksatsız
- meraksız
- mesuliyetsiz
- münzevi
- rahat
- sorumsuz
- şambaba
- tasasız
- tevekkel
- tırabzan babası
- umursamaz
- uygunsuz
- uzak
- vefasız
- vurdumduymaz
- yabancı
- yanından bile geçmemiş
- yeleme
- yersiz
- yönsüz
- yüreği geniş
HECELEME
ge-niş GENİŞ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Eni çok olan, enli, vâsiÖrnek: Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu.
- [sıfat] Alanı büyük olan, makro, dar karşıtıÖrnek: Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi.
- [sıfat] Bol (elbise)
- [sıfat] Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makroÖrnek: Geniş anlamlı.
- [sıfat] [mecaz] Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahatÖrnek: Besbelli geniş, olabildiğince umursamaz görünmek istiyordu.
- [sıfat] [mecaz] ÇokÖrnek: Geniş iş alanları sağlandı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük