hâl

Köken: Arapça (ḥāl)
[isim] Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet
HÂL İLE BENZER OLAN KELİMELER
HÂL İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
bela
çare
çarşı
devrim
durum
güç
nitelik
ortam
şimdi
takat
tutum
vaziyet
HECELEME
hâl
HÂL KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyetÖrnek: Herkes hâline göre bir hediye verdi. [Hüseyin Rahmi Gürpınar]
  2. [isim] Tutum, tavırÖrnek: Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan olduğunuz bellidir. [Oktay Rifat]
  3. [isim] Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zamanÖrnek: Hâl dediğimiz şey yarından sonra mazi olacaktır. [Yahya Kemal Beyatlı]
  4. [isim] Güç, kuvvet, takatÖrnek: Şimdi gezmeye çıkacak hâlim yok.
  5. [isim] [mecaz] Kötü durum, sıkıntı, dertÖrnek: Zavallının başına ne hâller geldi.
  6. [isim] [dil bilgisi] Durum
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: