hayıf
Köken: Arapça (ḥayf)
[isim] [eskimiş] Haksızlık, insafsızlık
HAYIF İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aksi gibi
- aksi şeytan
- aksi tesadüf
- al
- alın
- belalar mübareği
- bir bu eksikti
- deli olmak işten değil
- efsus
- eyvah
- geçmiş ola
- göründü Sivas'ın bağları
- gözü kör olsun
- hayfa
- hayıf
- heyhat
- işin fenası
- işin kötüsü
- kavanoz dipli dünya
- keşke
- keşki
- maatteessüf
- ne âlâ memleket
- ne çare
- ne çıkar
- ne dedim de
- ne fayda
- ne yaparsın ki
- ne yapmalı ki
- ne yazık ki
- neyleyim
- olan oldu
- oldu olacak
- oldu olanlar
- pabuç pahalı
- sorma
- şeytanın işi yok
- tut kelin perçeminden
- yazık
- acı
- acılık
- acıma
- ağız tatsızlığı
- azap
- bahtsızlık
- baş ağrısı
- can sıkıntısı
- cehennem azabı
- cevir
- ciğer acısı
- çeki
- çile
- dağ
- dağdağa
- dert
- dil yarası
- düş kırıklığı
- efkâr
- elem
- endişe
- esef
- evlat acısı
- ezgi
- ezginlik
- eziklik
- ezinç
- gaile
- gam
- gariplik
- garipseme
- gönül belası
- gönül yarası
- hayal kırıklığı
- hayıf
- hayıflanma
- hicran
- hoşnutsuzluk
- hüsran
- hüzün
- ıstırap
- ızdırap
- içleniş
- içlenme
- içlilik
- inkıbaz
- kahır
- kalp ağrısı
- karamsarlık
- kasavet
- kaygı
- keder
- koyuntu
- kötümserlik
- mahzunluk
- matem
- matem havası
- melal
- memnuniyetsizlik
- merak
- merhamet
- meyusiyet
- mutsuzluk
- nedamet
- ölüm
- pişmanlık
- sıkıntı
- sızı
- sukutuhayal
- tasa
- teessüf
- teessür
- ukde
- umutsuzluk
- ümitsizlik
- üzgünlük
- üzünç
- yanıklık
- yas
- yazıklanma
- yeis
- yürek karası
- yürek yarası
HECELEME
ha-yıf HAYIF KELİMESİNİN ANLAMLARI
- [isim] [eskimiş] Haksızlık, insafsızlık
- [isim] Acınma, üzülme
- [ünlem] `vah, heyhat, yazık` anlamlarında kullanılan bir söz
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük