işletmek
[fiil] [-i] İşlemesini sağlamak, çalıştırmak
İŞLETMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
İŞLETMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- alay geçmek
- alaya almak
- azizlik etmek
- bezelemek
- bıyık altından gülmek
- cilveleşmek
- dalga geçmek
- dil çıkarmak
- eğlenme
- eğlenmek
- elleşmek
- espri yapmak
- gülmek
- içinden gülmek
- istihza etmek
- işin alayında olmak
- işlemek
- işletmek
- itişip kakışmak
- itişmek
- kafa bulmak
- kafa yapmak
- kafaya almak
- karikatürize etmek
- karikatürleştirmek
- kesintiye almak
- kıtıra almak
- kuyruğuna teneke bağlamak
- küçümsemek
- latife etmek
- makaraya almak
- maskaraya almak
- matrağa almak
- matrak geçmek
- maytaba almak
- maytap geçmek
- muzipleşmek
- muziplik etmek
- nanik yapmak
- numara yapmak
- nükte yapmak
- sakalına gülmek
- saraka etmek
- sarakaya almak
- şaka etmek
- şaka söylemek
- şaka yapmak
- şakalaşmak
- şakaya getirmek
- şakaya vurmak
- takılmak
- tefe koymak
- tefe koyup çalmak
- tezyif etmek
- tiye almak
- yansılamak
- zevk etmek
- zevklenmek
- açmaza düşürmek
- açmaza getirmek
- ağına düşürmek
- ağzından girip burnundan çıkmak
- aklını çelmek
- alavere dalavere çevirmek
- alet etmek
- arkadan vurmak
- avlamak
- avutmak
- ayağını kaydırmak
- ayağının altına karpuz kabuğu koymak
- başının altından çıkmak
- boynuz taktırmak
- boynuzlatmak
- çıfıtlık etmek
- çırak çıkarmak
- dalavere çevirmek
- dalgınlığına getirmek
- dara getirmek
- demagoji yapmak
- dolap çevirmek
- dolduruşa getirmek
- dolmuş yapmak
- dürtmek
- dürtüklemek
- düzen kurmak
- entrika çevirmek
- eselemek beselemek
- film çevirmek
- gafil avlamak
- gargaraya getirmek
- göz boyamak
- gözünü bağlamak
- hile yapmak
- ığrıp çevirmek
- iğfal etmek
- ihanet etmek
- ikili oynamak
- iş çevirmek
- işletmek
- iteklemek
- kafakola almak
- kafaya almak
- kafese koymak
- kamış atmak
- kandırmak
- kapana düşürmek
- kapana kıstırmak
- karambole getirmek
- kayışa çekmek
- kazık atmak
- kazıklamak
- keçe külah etmek
- keklemek
- kelek atmak
- ketenpereye getirmek
- kışkırtmak
- kitabına uydurmak
- kopya çekmek
- kulis yapmak
- kumpas kurmak
- kurnazlık etmek
- kuzu postuna bürünmek
- külah giydirmek
- külahını ters giydirmek
- madik atmak
- mantarlamak
- mavi boncuk dağıtmak
- numara yapmak
- oynamak
- oyun oynamak
- oyun yapmak
- oyuna getirmek
- pabucunu ters giydirmek
- perdahlamak
- politika gütmek
- saman altından su yürütmek
- satılmak
- satmak
- sayrımsamak
- sokmak
- sokuşturmak
- sotaya düşürmek
- sureti haktan görünmek
- suya götürüp susuz getirmek
- şaşırtmak
- şeytana külahı ters giydirmek
- şeytana pabucu ters giydirmek
- şeytanın yattığı yeri bilmek
- şeytanlık etmek
- şike yapmak
- takla attırmak
- tava getirmek
- tavlamak
- temaruz etmek
- tilkileşmek
- uyutmak
- üçkâğıda bağlamak
- voli çevirmek
- yalan yere yemin etmek
- yaldızlatmak
- yan basmak
- yanıltmak
- yardan atmak
- yedirmek
- yem dökmek
- yemek
- yemlemek
- yol yapmak
- yutturmak
- yüzüne gülmek
- zar tutmak
HECELEME
iş-let-mek İŞLETMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] İşlemesini sağlamak, çalıştırmakÖrnek: Trenlerimizi odunla işletiyorduk.
- [fiil] Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamakÖrnek: O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki herkes onu tarlasında işletmek isterdi.
- [fiil] [nesnesiz] Üzerine işleme yaptırmakÖrnek: Adamcağız üşenmeden çarşı pazar dolaşıyor, kızına üşenmeden çerçeveletmek ve işletmek için ucuz atlaslar, kadifeler, ipekler satın alıyordu.
- [fiil] [teklifsiz konuşmada] Şaka ve birtakım yalanlarla sezdirmeden birini kandırmak veya onunla eğlenmekÖrnek: Sana yalan söylemişler, dalga geçmişler, işletmişler seni.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük