ilişmek
[fiil] [-e] Bir şeye hafifçe dokunmak, takılmak
İLİŞMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağılamak
- azdırmak
- başına vurmak
- bozmak
- çarpmak
- dokunum
- etkilemek
- hasta etmek
- hastalandırmak
- içini bayıltmak
- içini kıymak
- ilişmek
- kafasına vurmak
- lamise
- lemis
- mide bulandırmak
- mideye oturmak
- okşamak
- olmak
- sarhoş etmek
- sıyırmak
- sürtmek
- sürtünmek
- sürünmek
- süt çalmak
- temas etmek
- tutmak
- uyutmak
- üzmek
- vurmak
- yatağa bağlamak
- zarar vermek
- zararlı
- zehirlemek
- apışmak
- ayağını altına almak
- ayak ayak üstüne atmak
- ayaklarını altına almak
- bacak bacak üstüne atmak
- bağdaş kurmak
- barınmak
- başköşeye kurulmak
- birleşmek
- büzülüp oturmak
- çökmek
- çömelmek
- çömmek
- çöreklenmek
- diz çökmek
- domalmak
- eğreti oturmak
- geçmek
- ıhmak
- ilişmek
- kalmak
- kasılmak
- kaykılmak
- kökleşmek
- kurulmak
- külçe gibi oturmak
- maça beyi gibi kurulmak
- manda gibi yayılmak
- misafir gibi oturmak
- tembellik etmek
- tünemek
- uymak
- uzun oturmak
- yayılmak
- yerleşmek
- yığılmak
- yıkılmak
- aramak
- aranmak
- arının yuvasına çöp dürtmek
- ateşle oynamak
- başlatmak
- bela aramak
- belasını aramak
- belayı satın almak
- bokuyla kavga etmek
- cıvımak
- cıvıtmak
- çamura taş atmak
- çamurlaşmak
- çanak açmak
- çanak tutmak
- çatmak
- çıbanın başını koparmak
- çıngar çıkarmak
- çirkefe taş atmak
- dalamak
- dalaşmak
- dalına basmak
- dalına binmek
- damarına basmak
- dırıltı çıkarmak
- dil uzatmak
- eceline susamak
- elleşmek
- esmayı üstüne sıçratmak
- fincancı katırlarını ürkütmek
- gerize taş atmak
- güneşe karşı işemek
- hınzırlık etmek
- hır çıkarmak
- hırgür çıkarmak
- hırlatmak
- ilişmek
- iş çıkarmak
- kanına susamak
- kaşınmak
- kavga çıkarmak
- kötü kişi olmak
- kuyruğuna basmak
- maraza çıkarmak
- mesele çıkarmak
- öfkesini almak
- öfkesini çıkarmak
- patırtı çıkarmak
- sarkıntılık etmek
- sarmak
- sırtı kaşınmak
- sürtünmek
- tasallut etmek
- tehlikeye atılmak
- uyuyan yılanın kuyruğuna basmak
- yılanın kuyruğuna basmak
- zıddına basmak
- zifos atmak
HECELEME
i-liş-mek İLİŞMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-e] Bir şeye hafifçe dokunmak, takılmakÖrnek: Elim çiçeklere ilişti, vazo devrildi.
- [fiil] Elini sürmek, dokunmakÖrnek: Bir sancılı yerine dokunmuşum gibi ızdırapla 'bırak, ilişme' diye inledi.
- [fiil] Bir şeyin kenarına kısa bir süre için oturmakÖrnek: Sonra gene usulca hastanın karyolasına yandan ilişerek oturdu.
- [fiil] Karışmak, rahat vermemek, müdahale etmekÖrnek: Sanat edebiyat açısından, derginin politikasıyla tam uyuşmasa da burada tek satırıma ilişmediler.
- [fiil] [mecaz] Değinmek, sözünü etmekÖrnek: O konuya hiç ilişmedik.
- [fiil] [halk ağzında] Şaka etmek
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük