kök
[isim] [bitki bilimi] Bitkileri toprağa bağlayan, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm
KÖK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KÖK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- anüs
- arka
- bacak
- bagaj
- bohça
- boncuk
- büzük
- cici
- cura
- çanak
- çömlek
- çukur
- davlumbaz
- davul
- defans
- delik
- dışkılık
- dip
- düğme
- ense
- esmer
- fıçı
- fındık
- fırın
- folluk
- geri
- göt
- güverte
- halka
- hokka
- incir
- istikbal
- kaba
- kaba et
- kaide
- kalıp
- karanfil
- karpuz
- kâse
- kavanoz
- kestane
- kök
- kömürlük
- körük
- kuyu
- küfe
- kümbet
- leblebi
- leğen
- mabat
- maça
- makat
- mazgal
- menekşe
- mercimek
- motor
- mühür
- netice
- nohut
- oturak
- paket
- palet
- pilav
- Po
- popo
- pöç
- sağrı
- semer
- sıfır
- sofra
- şerç
- şişe
- tas
- terki
- testi
- tiz
- torna
- toto
- tüylü
- yazı tura
- yemiş
- yuvarlak
- yüksük
- yüzük
- adet
- araba
- bakraç
- bardak
- baskı
- baş
- boy
- büküm
- çalımlık
- çuval
- dolam
- dolusu
- doyumluk
- doz
- dönümlük
- foroz
- grosa
- kadeh
- kantite
- kaplık
- kaşık
- kaşıklık
- kat
- katımlık
- kavanoz
- kelle
- kemiyet
- kepçe
- kese
- kıyımlık
- kişilik
- kitaplık
- konaklık
- kök
- kucak
- kupa
- kutu
- küfe
- külah
- meblağ
- miktar
- misil
- numara
- nüfus
- ölçü
- paket
- parça
- pare
- pişim
- pişirimlik
- pot
- rakam
- sahanlık
- sap
- sarım
- sayı
- sayıltı
- sepet
- suvarım
- şişe
- tabak
- tabla
- takım
- tane
- tas
- teneke
- tepsi
- testi
- tiraj
- toplam
- varil
- yük
HECELEME
kök KÖK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] [bitki bilimi] Bitkileri toprağa bağlayan, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm
- [isim] [bitki bilimi] Kök sap, kök(ı)
- [isim] Bazı şeylerde dip bölümÖrnek: Diş kökü.
- [isim] Sapıyla çıkarılan bitkilerde taneÖrnek: Üç kök maydanoz.
- [isim] [mecaz] Dip, temel, esasÖrnek: Ta gölden başlayan tipi ve fırtına Şebben'in sıcak evini kökünden sarsıyordu.
- [isim] [mecaz] Kaynak, kökenÖrnek: Ölenle, son zamanları gevşeyen, azalan fakat kökleri mazinin sağlamlığı içinde kalan eski bir aşinalığım vardı.
- [isim] [mecaz] Bir kimseyi bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü
- [isim] [dil bilgisi] Kelimenin her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü: yaptırmak kelimesinde kök, yap- bölümüdür
- [isim] [kimya] Olağan şartlarda çevresinden yalıtılamayan ancak birçok tepkimeyi nitelik değiştirmeden kalabilen atom kümesi
- [isim] [matematik] Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek veya birleşik değer
- [isim] [müzik] Sazı kurmaya yarayan burgu
- [isim] Sap
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük