küfe
Köken: Rumca
[isim] Genellikle söğüt veya başka ağaç dallarından örülen, yük taşımaya yarayan, kaba ve dayanıklı sepet
KÜFE İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağ kayığı
- alamana
- ayakkabı
- bari
- barka
- borda botu
- bot
- boyna
- çapar
- çember kayık
- çırnık
- dingi
- filika
- foroz kayığı
- futa
- gondol
- hanım iğnesi
- huri
- ığrıp kayığı
- kancabaş
- kano
- kelek
- kik
- küfe
- limbo
- manyat
- mavna
- motor
- motorbot
- patalya
- pazar kayığı
- peleme
- pereme
- piyade
- ponton
- pot
- sal
- salapurya
- sandal
- skif
- şahtur
- şalupa
- şarpi
- şayka
- tahlisiye sandalı
- taka
- tarlakoz
- tekne
- tombaz
- tulum
- yelkenli
- anüs
- arka
- bacak
- bagaj
- bohça
- boncuk
- büzük
- cici
- cura
- çanak
- çömlek
- çukur
- davlumbaz
- davul
- defans
- delik
- dışkılık
- dip
- düğme
- ense
- esmer
- fıçı
- fındık
- fırın
- folluk
- geri
- göt
- güverte
- halka
- hokka
- incir
- istikbal
- kaba
- kaba et
- kaide
- kalıp
- karanfil
- karpuz
- kâse
- kavanoz
- kestane
- kök
- kömürlük
- körük
- kuyu
- küfe
- kümbet
- leblebi
- leğen
- mabat
- maça
- makat
- mazgal
- menekşe
- mercimek
- motor
- mühür
- netice
- nohut
- oturak
- paket
- palet
- pilav
- Po
- popo
- pöç
- sağrı
- semer
- sıfır
- sofra
- şerç
- şişe
- tas
- terki
- testi
- tiz
- torna
- toto
- tüylü
- yazı tura
- yemiş
- yuvarlak
- yüksük
- yüzük
- adet
- araba
- bakraç
- bardak
- baskı
- baş
- boy
- büküm
- çalımlık
- çuval
- diş
- dolam
- dolusu
- doyumluk
- doz
- dönümlük
- foroz
- grosa
- kadeh
- kantite
- kaplık
- kaşık
- kaşıklık
- kat
- katımlık
- kavanoz
- kelle
- kemiyet
- kepçe
- kese
- kıyımlık
- kişilik
- kitaplık
- konaklık
- kök
- kucak
- kupa
- kutu
- küfe
- külah
- meblağ
- miktar
- misil
- numara
- nüfus
- ölçü
- paket
- parça
- pare
- pişim
- pişirimlik
- pot
- rakam
- sahanlık
- sap
- sarım
- sayı
- sayıltı
- suvarım
- şişe
- tabak
- tabla
- takım
- tane
- tas
- teneke
- tepsi
- testi
- tiraj
- toplam
- varil
- yük
HECELEME
kü-fe KÜFE KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Genellikle söğüt veya başka ağaç dallarından örülen, yük taşımaya yarayan, kaba ve dayanıklı sepetÖrnek: Yolun kenarındaki kayanın üstüne küfesini koydu.
- [sıfat] Bu sepetin alabildiği miktarda olanÖrnek: Çardağın önünde o gün dizmeleri gereken sekiz küfe tütün duruyordu.
- [sıfat] [mecaz] Kaba et, kıç
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük