kambur
[isim] Bel veya göğüs kemiğinin eğrilmesi, raşitizm sonucu sırtta ve göğüste oluşan tümsek, kambur zambur
KAMBUR İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ahraz
- akıntı çağanozu
- aksak
- alil
- apışak
- bacaksız
- bastıbacak
- bozuk
- çağanoz gibi
- çalık
- çolak
- çolpa
- davul çalsan işitmez
- dilsiz
- duvar
- duvar gibi
- dümeni eğri
- düztaban
- eksik
- engelli
- felçli
- genzek
- gibi
- harp malulü
- hasta
- inmeli
- kambur
- kambur zambur
- kolsuz
- köskötürüm
- kötürüm
- kulağı tıkalı
- kusurlu
- makrosefal
- malul
- malul gazi
- mefluç
- mikrosefal
- muallel
- nüzullü
- oturak
- özürlü
- paytak
- sağır
- sallabaş
- sarsak
- sokur
- sökel
- topal
- yanlış
- yarım
- yarım adam
- yatalak
- yirik
- acı
- afakan
- ağırlık
- azap
- badire
- baş ağrısı
- bezginlik
- bıkkınlık
- bitiklik
- bitkinlik
- boğuntu
- boşluk
- buhran
- bun
- can sıkıntısı
- cefa
- cehennem azabı
- cevir
- çarpıntı
- çile
- dağdağa
- darboğaz
- darlık
- dert
- doğum sancısı
- efkâr
- ezinti
- eziyet
- felaket
- fenalık
- fütur
- gına
- gönül darlığı
- güçlük
- hafakan
- hâlsizlik
- huzursuzluk
- iğneli fıçı
- kâbus
- kahır
- kambur
- karabasan
- karın ağrısı
- kasavet
- kasvet
- kesiklik
- kırgınlık
- kırıklık
- melal
- meşakkat
- mihnet
- rahatsızlık
- sancı
- sıklet
- sürmenaj
- tedirginlik
- tehlike
- telaş
- trajedi
- usanç
- uyuzluk
- üzgü
- üzüntü
- yokluk
- yoksulluk
- yorgunluk
- yürek çarpıntısı
- zorluk
HECELEME
kam-bur KAMBUR KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Bel veya göğüs kemiğinin eğrilmesi, raşitizm sonucu sırtta ve göğüste oluşan tümsek, kambur zambur
- [isim] Bazı hayvanların sırtındaki çıkıntıÖrnek: Bu genç bir deve idi. Semeri yoktu. Çok tüylü kamburu meydandaydı.
- [isim] Yapı veya eşyada dışarıya doğru eğrilme
- [isim] Ütü yastığı
- [sıfat] Vücudunda bu tümsek bulunan (kimse)Örnek: Omuzları çökmüş, kambur bir dilenciye benzetiyorum kendimi.
- [sıfat] [mecaz] Sıkıntı, dert
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük