kara
Köken: Arapça (ḳārra)
[isim] [jeoloji] Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak
KARA İLE BENZER OLAN KELİMELER
KARA İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acı
- adi
- ağılı
- aşağı
- aynasız
- badem
- bakır çalığı
- bayağı
- bed
- belalı
- berbat
- besbeter
- beş beter
- bet
- beter
- bitik
- bok
- bok üstün bok
- boktan
- bombok
- boru
- bozuk
- cenabet
- çarşaf
- çirkef
- dandik
- dik âlâsı
- dokuncalı
- duman
- düşük
- edna
- ele alınmaz
- evlere şenlik
- facia
- fasit
- feci
- felaket
- fena
- foto
- habis
- hain
- hava
- hazin
- ıskarta
- içten pazarlıklı
- iğrenç
- ingin
- iş yok
- ite atsan yemez
- kaba
- kahpe
- kaka
- kan kırmızı
- kara
- kargışlı
- kem
- kesik
- kırık
- kirli
- korkunç
- kötücül
- lanet
- madara
- mantar
- marda
- mayası bozuk
- mekruh
- melun
- meret
- mezbele
- mikrop
- muzır
- muzur
- nadan
- nahoş
- niteliksiz
- olağanüstü
- olumsuz
- paspal
- pis
- pislik
- rezalet
- rezil
- sıhhatsiz
- şeni
- şirret
- tahripkâr
- tehlikeli
- tiksindirici
- vahim
- yaman
- yavuz
- yengen
- yetersiz
- yıkıcı
- yoksul
- zalim
- zararlı
- zehirli
- zıkkım
- ziyankâr
- afacanlık
- aksaklık
- aksama
- alaca
- arıza
- ayıp
- bere
- bozukluk
- çaparız
- çarpıklık
- çil
- çizik
- çürüklük
- damga
- defo
- dil sürçmesi
- dil tutukluğu
- dilsizlik
- düşüklük
- eğrilik
- eksik
- eksik gedik
- eksiklik
- ezik
- falso
- faul
- galat
- galatımeşhur
- hafiflik
- halel
- hata
- illet
- kalan
- kara
- kir
- leke
- nakıslık
- noksan
- noksanlık
- özür
- sakamet
- sakar
- sakatlık
- sehiv
- sekte
- suç
- şaibe
- taksir
- taksirat
- talaz
- tedbirsizlik
- teltik
- tetir
- tıkanıklık
- tutukluk
- usulsüzlük
- vurgun
- vuruntu
- yalancılık
- yamukluk
- yanılgı
- yanılma
- yanılsama
- yanıltı
- yanlış
- yanlışlık
- yaramazlık
- zühul
- zül
HECELEME
ka-ra KARA KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] [jeoloji] Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprakÖrnek: Kurbağa karada da soluk alır, suda da.
- [isim] En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı
- [sıfat] Bu renkte olanÖrnek: Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım
- [sıfat] Esmer
- [sıfat] [mecaz] Kötü, uğursuz, sıkıntılı
- [sıfat] [mecaz] Yüz kızartıcı durum, leke
- [sıfat] [mecaz] İftira
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük