kemer

Köken: Farsça (kemer)
[isim] Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
KEMER İLE BENZER OLAN KELİMELER
KEMER İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
askı
baldırak
çanta
hamaylı
kayış
kolan
kuşak
silahlık
yüz
HECELEME
ke-mer
KEMER KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağıÖrnek: Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı. [Peyami Safa]
  2. [isim] Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü
  3. [isim] Emniyet kemeri
  4. [sıfat] TümsekliÖrnek: Kemer burun.
  5. [sıfat] [anatomi] Kemiklerden oluşan yay biçimindeki yapıÖrnek: Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri.
  6. [sıfat] [jeoloji] Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı
  7. [sıfat] [mimarlık] İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantıÖrnek: Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filan hepsi tamamdı. [Oğuz Atay]
  8. [sıfat] [eskimiş] Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: