koltuk

[isim] Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer
KOLTUK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KOLTUK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
destek
evlenme
filiz
genelev
görev
ıssız
iskemle
iyilik
kanepe
makam
omuz
övgü
sandalye
HECELEME
kol-tuk
KOLTUK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yerÖrnek: Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı. [Halide Edip Adıvar]
  2. [isim] Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalyeÖrnek: Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı. [Yakup Kadri Karaosmanoğlu ]
  3. [isim] Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreniÖrnek: Babamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, koltuk yapılmıştı. [Hüseyin Cahit Yalçın]
  4. [isim] Yapıcılıkta yan destek
  5. [isim] [denizcilik] Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip
  6. [isim] [mecaz] Koltuklama veya koltuklanmaÖrnek: O koltuktan hoşlanmaz.
  7. [isim] [mecaz] Kayırma, destekÖrnek: Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez.
  8. [isim] [mecaz] Yüksek mevki, makamÖrnek: Koltuk kavgası.
  9. [isim] [argo] GenelevÖrnek: Burası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur. [Hüseyin Rahmi Gürpınar]
  10. [isim] [halk ağzında] Mısır ve buğday fidesinin yanlarından çıkan filizler
  11. [isim] [eskimiş] Kenar, tenha yer
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: