kova
[isim] Genellikle su ve sulu şeyler taşımaya, kuyudan veya denizden su çekmeye yarayan üstünden kulplu kap
KOVA İLE BENZER OLAN KELİMELER
KOVA İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- akıtma
- arak
- arakçılık
- arpacılık
- aşıramento
- aşırmacılık
- aşırmasyon
- aşırtı
- bulgurculuk
- cebellezi
- cepçilik
- çalma
- çomak
- çor
- eşkıyalık
- gece işçiliği
- gelberi
- haraççılık
- haramilik
- haydutluk
- hırsızlık
- iftira
- ihtilas
- intihal
- iş
- kapkaç
- kapkaççılık
- kaptıkaçtı
- karmanyola
- karmanyolacılık
- karşılama
- kayış
- keski
- kova
- kravat
- makas
- manita
- manitacılık
- muslukçuluk
- otelcilik
- otobüsçülük
- pantufla
- pislikçilik
- sirkat
- soygun
- soygunculuk
- söğüş
- sövüş
- şakilik
- şekavet
- tırtık
- tırtıklama
- toka
- tokat
- uçurma
- uçurtma
- uğruluk
- yağma
- yankesicilik
- zarfçılık
- zimmet
- aciz
- akılsız
- andavallı
- aptal
- bostan korkuluğu
- cebbar
- cudam
- değimsiz
- dirayetsiz
- dümen neferi
- dümenci
- ehliyetsiz
- eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır
- herkes kaşık yapar ama sapını ortaya getiremez
- hünersiz
- idaresiz
- iktidarsız
- istidatsız
- kabiliyetsiz
- kaltaban
- kereste
- kifayetsiz
- kofti
- korkuluk
- kova
- liyakatsiz
- maharetsiz
- marifetsiz
- meleme
- nanemolla
- pısırık
- sakar
- topal
- yeteneksiz
- yordamsız
- ablacı
- alışık
- anten
- beş
- beşlik
- bilezik
- bohçacı
- boru
- böcek
- böyle
- bülbül
- cici
- cinsel sapık
- civelek
- çocukçu
- dibek
- dizel
- dönme
- düğme
- düğmeci
- dümbelek
- efe
- efemine
- elek
- erkeç
- esnaf
- folluk
- gacı
- gerici
- gevşek
- gey
- hafız
- halka
- halkacı
- ibne
- ince
- inek
- iskerlet
- işlek
- kadınsı
- kalbur
- karanfil
- kavanoz
- kayarto
- keçi
- keriz
- keskin
- kevgir
- kırık
- koridor
- kova
- kovan
- kulampara
- kumbara
- kuruş
- kuzu
- küfeci
- laçka
- lağımcı
- lastik
- luti
- mırmır
- motor
- mülayim
- müstamel
- nonoş
- oğlan
- oğlancı
- öyle öyle
- parlak
- pir
- puşt
- sabuncu
- sevici
- sıfırcı
- simit
- soluğan
- şapçı
- şey
- şişeci
- şorolo
- tavşan
- tekerlek
- teleferik
- top
- toparlak
- tornistan
- transseksüel
- travesti
- tünek
- ütü
- vazo
- verici
- yatık
- yavşak
- yumuşak
- yuvarlak
- zürafa
- zürefa
HECELEME
ko-va KOVA KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Genellikle su ve sulu şeyler taşımaya, kuyudan veya denizden su çekmeye yarayan üstünden kulplu kapÖrnek: Suyu Pire Mahmut bir kovayla getirip kaptanın başından aşağı boşaltıyor.
- [sıfat] Bu kabın alacağı miktardaÖrnek: Mezarının etrafına toplanan fakirlerden biri balıksırtı yığılan toprağın üzerine iki kova su döktü.
- [sıfat] [argo] Futbolda çok gol yiyen (kaleci veya takım)
- [isim] [bitki bilimi] Bataklıklarda yetişen bir tür saz, hasır otu
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük