kundak

Köken: Rumca
[isim] Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb.
KUNDAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KUNDAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
çıkın
elbise
kargaşa
tutamak
HECELEME
kun-dak
KUNDAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb.Örnek: Ben şamdanımla evveli kapının önüne yığılan şeyleri, sonra cibinliği, perdeleri, bütün duvarları çeviren kundakları tutuşturacağım. [Halit Ziya Uşaklıgil]
  2. [isim] Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç veya metal bölümÖrnek: Amcası Mustafa geldi eve, ona bir kundağı sedefli tüfek getirdi. [Yaşar Kemal]
  3. [isim] Arabalarda dingil yatağı
  4. [isim] [mecaz] Ara bozma, fitne, fesat
  5. [isim] Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bezÖrnek: Kendisine uzattıkları ince ve beyaz bir kundağa sarılmış kızına baktı. [Ömer Seyfettin]
  6. [isim] Bu bezle sarılmış bebekÖrnek: Dikmen Yıldızı kundağı kucaklayarak ağır, sarsıntılı adımlarla savcının arkasından yürüdü. [Aka Gündüz]
  7. [isim] Saçları yemeninin içine alıp bağlamaÖrnek: Baş kundağı.
  8. [isim] Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şeyÖrnek: Dutların tomurcukları büyümüş, yaprakları burunlarını kundaklarından çıkarmışlardı. - S. F. Abasıyanık
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: