lüks
Köken: Fransızca (luxe)
[isim] Giyimde, eşyada, harcamada aşırı gitme, gösteriş, şatafat
LÜKS İLE BENZER OLAN KELİMELER
LÜKS İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- afi
- afra tafra
- afur tafur
- alayiş
- alengir
- avurt
- azamet
- böbürlenme
- böbürtü
- burun
- büyüklenme
- büyüklük hastalığı
- cafcaf
- caka
- cila
- donkişotluk
- fasarya
- fiyaka
- gösteriş
- gösterişçilik
- gurur
- iddia
- jest
- kabarma
- kasıntı
- kibir
- kurum
- lolo
- lüks
- megalomani
- mostra
- nispet
- nümayiş
- övünme
- polim
- polüm
- poz
- racon
- rüzgâr
- sonradan görmüşlük
- sükse
- şan
- şatafat
- şişinme
- tafra
- tavır
- tefahür
- tekebbür
- tırak
- uzaklık
- üstünlük duygusu
- üstünlük kompleksi
- yordam
- abajur
- ampul
- aplik
- avize
- bek
- borda fenerleri
- çakar
- çakmak
- çıra
- çırağ
- çırakma
- çırakman
- deniz feneri
- el feneri
- fanus
- far
- fener
- fitil
- flaş
- gaz
- gaz lambası
- gömlek
- hırsız feneri
- ışık
- ışıldak
- idare
- idare kandili
- idare lambası
- kandil
- karpuz fener
- kedigözü
- kibrit
- lamba karpuzu
- lüks
- lüks lambası
- mapa
- meşale
- mum
- mumluk
- neon
- neon lambası
- neon tüpü
- pesüs
- pırıldak
- projektör
- sinyal lambası
- sis lambası
- spot
- şamdan
- şema
- şimşekli fener
- şinanay
- top kandil
HECELEME
lüks LÜKS KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Giyimde, eşyada, harcamada aşırı gitme, gösteriş, şatafatÖrnek: Lüksleri, rahatları, eğlenceleri yerindedir.
- [sıfat] Gösterişli, şatafatlı olanÖrnek: Bu lüks lokantada öğle yemeği yiyor.
- [sıfat] Gereksinim dışı olanÖrnek: Bildiğim kadarıyla o, lüks tüketime girecek harcamalara karşı idi.
- [sıfat] Aşırı, fazla olan
- [isim] [fizik] Aydınlatma ölçü birimi
- [isim] Hava basınçlı bir tür petrol lambası, lüks lambasıÖrnek: Lüksün kuvvetli ışığı altında saçları ve yüzü bembeyaz, gözleri kamaşmış.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük