mandallamak
[fiil] [-i] Kapı, pencere kanadını mandalla tutturmak
MANDALLAMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
MANDALLAMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağzını burnunu dağıtmak
- akort etmek
- Allah yarattı dememek
- altı okka etmek
- aşağı almak
- ayağının altına almak
- ayıklamak
- benzetmek
- biçimlemek
- bohçalamak
- bombalamak
- buruşturmak
- canını çıkarmak
- coplamak
- çarpmak
- çekiçlemek
- çenesini dağıtmak
- darbetmek
- dayak atmak
- dayak yemek
- dipçiklemek
- dipçiklenmek
- dövülmek
- düzeltmek
- ele almak
- eşek sudan gelinceye kadar dövmek
- ezmek
- façasını almak
- falakaya çekmek
- falakaya vurmak
- falakaya yatırmak
- falakaya yıkmak
- haddini bildirmek
- hakkından gelmek
- hastanelik etmek
- hastanelik olmak
- hesabını görmek
- hırpalamak
- hırpalanmak
- ıslatmak
- içirmek
- ifadesini almak
- işini görmek
- işlemek
- kafasını kırmak
- kamçı çalmak
- kamçılamak
- kamçılanmak
- karıştırmak
- katlamak
- kemiklerini kırmak
- kırbaçlamak
- kırbaçlanmak
- kırmak
- komalık etmek
- kötek atmak
- kötek yemek
- kuyruğunu tava sapına çevirmek
- leşini çıkarmak
- leşini sermek
- mandallamak
- marizlemek
- meydan dayağı atmak
- muştalamak
- nakavt etmek
- okşamak
- örselemek
- paçavrasını çıkarmak
- paçavraya çevirmek
- parsellemek
- pastırmasını çıkarmak
- pataklamak
- pestilini çıkarmak
- posasını çıkarmak
- pöstekisini sermek
- sıra dayağı çekmek
- silkelemek
- sopa atmak
- sopa çekmek
- sopa yemek
- sopalamak
- Tanrı yarattı dememek
- tartaklamak
- tartaklanmak
- tekmelemek
- temizlemek
- tepelemek
- tokat yemek
- tokatlamak
- tokatlanmak
- toz etmek
- tozunu almak
- tozunu atmak
- tozunu silkelemek
- tozunu silkmek
- ufalamak
- vurmak
- yamulmak
- yazmak
- yemek
- yerden yere çalmak
- yerden yere vurmak
- yumruklamak
- yuvasını yapmak
- bekitmek
- bitirmek
- cezalandırmak
- çıtçıtlamak
- demirlemek
- durdurmak
- düğmelemek
- engellemek
- hapsetmek
- iliklemek
- indirmek
- kapatmak
- kapısına kilit vurmak
- kenetlemek
- kesmek
- kırpmak
- kısmak
- kilitlemek
- kopçalamak
- mandallamak
- mühürlemek
- örtmek
- rezelemek
- saklamak
- sarmak
- sarmalamak
- susmak
- susturmak
- sürgülemek
- sürmelemek
- süzmek
- tapalamak
- tıkaçlamak
- tıkamak
- tıpalamak
- tırkazlamak
- yummak
- adam beğenmemek
- ağırsamak
- alay etmek
- aptal yerine koymak
- aşağı görmek
- aşağısamak
- az bulmak
- az görmek
- azımsamak
- beğenmemek
- bunmak
- burun bükmek
- burun kıvırmak
- daraya atmak
- daraya çıkarmak
- dışarı çıkmak
- dudak bükmek
- dürbünün tersiyle bakmak
- geçiştirmek
- gözünde olmamak
- gülüp geçmek
- hafife almak
- hafifsemek
- hafiften almak
- hakir görmek
- hesaba almamak
- hesaba katmamak
- hiçe indirgemek
- hiçe saymak
- hiçlemek
- hor bakmak
- hor görmek
- hor tutmak
- horlamak
- istihfaf etmek
- istiskal etmek
- işin alayında olmak
- kale almamak
- karamak
- Karamürsel sepeti sanmak
- keşlemek
- koparıp atmak
- kös dinlemek
- kulak tıkamak
- kulaklarını tıkamak
- küçük görmek
- küçüksemek
- mandallamak
- matrağa almak
- metelik vermemek
- oluruna bırakmak
- omuz silkmek
- oynamak
- paraya para dememek
- paraya pul dememek
- parmağını bile kıpırdatmamak
- parmağını bile oynatmamak
- sallamamak
- siklememek
- şakaya almak
- tepeden bakmak
- turfalamak
- vız gelip tırıs gitmek
- vız gelmek
- yan bakmak
- yan gözle bakmak
- yeğnisemek
- yukarıdan bakmak
- yüksekten bakmak
- yüz vermemek
- yüzüne bakmamak
- adımını attırmamak
- aksatmak
- alıkoymak
- ambargo koymak
- arabanın tekerine taş koymak
- araya girmek
- ardını kesmek
- ayağına bağ olmak
- ayağına bağ vurmak
- ayağına çelme takmak
- ayağına dolanmak
- ayağını bağlamak
- ayak bağı olmak
- bağlamak
- baltalamak
- baraj yapmak
- bastırmak
- belini bükmek
- boğmak
- cesaretini kırmak
- çelme atmak
- çelme takmak
- çelmek
- çelmelemek
- çevirmek
- darbelemek
- dolaşmak
- döndürmek
- durdurmak
- durdurtmak
- duvar yapmak
- engel çıkarmak
- engel olmak
- engellemek
- frenlemek
- gem vurmak
- gemlemek
- geriletmek
- göğüslemek
- gölge etmek
- güçleştirmek
- güçlük çıkarmak
- hapsetmek
- işgal etmek
- işkâl etmek
- kapatmak
- karanlık etmek
- karşı çıkmak
- karşılamak
- karşısına dikilmek
- kesmek
- ket vurmak
- kısıtlamak
- kısmak
- kısmetine mâni olmak
- köstek olmak
- köstek vurmak
- kösteklemek
- lafa tutmak
- makaslamak
- mandallamak
- mâni olmak
- menetmek
- meşgul etmek
- meydan bırakmamak
- meydan vermemek
- mümanaat etmek
- oyalamak
- oyunbozanlık etmek
- önüne çıkmak
- önüne dikilmek
- önüne geçmek
- önünü almak
- önünü kesmek
- sansür etmek
- sansürden geçirmek
- sansürlemek
- sekteye uğratmak
- seslenmek
- set çekmek
- takoz koymak
- taş koymak
- tutmak
- yasak etmek
- yasaklamak
- yol tutmak
- yoldan çevirmek
- yolunu kesmek
- zora koşmak
- zorlaştırmak
- zorluk çıkarmak
- asmak
- bantlamak
- birleştirmek
- bitiştirmek
- borçlanmak
- cezalandırmak
- cıvatalamak
- çatmak
- çitmek
- dikmek
- döşemek
- eklemlemek
- geçirmek
- giymek
- iliklemek
- iliştirmek
- kalmak
- kaynak yapmak
- kaynaştırmak
- kaynatmak
- kenet etmek
- kenetlemek
- kilitlemek
- kondurmak
- kurmak
- kuşanmak
- kuşatmak
- lehimlemek
- mandallamak
- monte etmek
- önemsemek
- perçinlemek
- raptetmek
- sarmak
- sermek
- soymak
- talik etmek
- tebelleş olmak
- tespit etmek
- teyellemek
- tutturmak
- vermek
- vidalama
- vurmak
HECELEME
man-dal-la-mak MANDALLAMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI
- [fiil] [-i] Kapı, pencere kanadını mandalla tutturmak
- [fiil] Çamaşırı mandalla tutturmak
- [fiil] Telsizlerde konuşmaları anlaşılmaz duruma getirmek için sürekli olarak düğmelere basmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük