mevsim
Köken: Arapça (mevsim)
[isim] Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon
MEVSİM İLE BENZER OLAN KELİMELER
MEVSİM İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adli yıl
- ahit
- alafranga saat
- alaturka saat
- an
- ara
- aralık
- asır
- Ay
- ay gün yılı
- ay yılı
- Birinci Çağ
- bölüm
- bu arada
- bu meyanda
- bugün
- bugünkü günde
- bugünlerde
- bütçe yılı
- çağ
- çeyrek
- dakika
- dem
- derken
- devir
- devran
- devre
- dönencel ay
- dönencel yıl
- ebet
- edvar
- esna
- eyyam
- ezani saat
- ezel
- gün
- güneş günü
- güneş yılı
- hafta
- hengâm
- hin
- İkinci Çağ
- kambriyen
- kambriyen öncesi
- kamerî ay
- karbon dönemi
- karbonifer
- lahza
- Maden Devri
- mali yıl
- mevsim
- mezozoik
- miyosen
- müddet
- oligosen
- paleozoik
- permiyen
- pliyosen
- prehistorya
- prekambriyen
- ruz
- saat
- salise
- saniye
- sene
- senozoik
- sıra
- süre
- sürek
- Taş Devri
- triyas
- uzunluk
- üç aylar
- Üçüncü Çağ
- vakit
- yaş
- yıl
- yıldız günü
- yıldız yılı
- yıldız zamanı
- Yontma Taş Devri
- yüzyıl
- zaman birimi
- zamane
- zevalî saat
HECELEME
mev-sim MEVSİM KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezonÖrnek: Bütün bir mevsim vur patlasın çal oynasın, eğlenildi.
- [isim] Bazı atmosfer olaylarının en çok belirdikleri zamanÖrnek: Yağmur mevsimi. Fırtına mevsimi.
- [isim] Herhangi bir ekimin yapıldığı veya bir ürünün yetiştiği dönemÖrnek: Kütahya'ya bir kiraz ve Bursa'ya bir şeftali mevsiminde gitmiştim.
- [isim] Herhangi bir şeyin etkinlik dönemi, sezonÖrnek: Tiyatro mevsimi.
- [isim] Zaman, dönem, çağÖrnek: Sevda mevsimi gelince kuşlar bin türlü teranelerle minimini göğüslerini yırtarlar.
- [isim] [mecaz] Yaşamın bir bölümüÖrnek: Yaşamın kış mevsimi yaşlılıktır.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük