moloz
Köken: Rumca
[isim] Toprak ve kireçle karışık taş kırıntıları, yapı döküntüsü, inşaat atığı
MOLOZ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aşağı
- beş para etmez
- beş paralık
- boktan
- cavalacoz
- çakaloz
- çakaralmaz
- çapsız
- çırçır
- çırnık
- çocuk oyuncağı
- çurçur
- değimsiz
- derme çatma
- döküntü
- düşük
- engin
- fasa fiso
- fos
- gazoz
- gemi aslanı
- hakir
- hava
- havacıva
- havadan
- havai
- havaiyat
- hırdavat
- hırtapoz
- hıyar
- hıyarağa
- hıyarağası
- hor
- hoşur
- ıskarta
- ıspanak
- iki paralık
- işporta malı
- itibarsız
- kaç paralık
- kadük
- kalitesiz
- keten tohumu
- kıçı kırık
- kırtıpil
- kıymetsiz
- kıytırık
- kof
- kofti
- kokmuş
- kokuşuk
- külüstür
- marda
- matah
- metelik etmez
- mıcır
- moloz
- mucur
- müptezel
- naçiz
- osuruk
- önemsiz
- paçavra
- paçavra gibi
- palas
- pestenkerani
- pırpıt
- pırtı
- salatalık
- seviyesiz
- sobalık
- solda sıfır
- sonuçsuz
- süprüntü
- şunun şurası
- tapon
- turfa
- uyuz
- yalancı pehlivan
- zamazingo
- zamkinos
- zelil
- zerzevat
- zımbırtı
- zırtapoz
- zifos
- züğürt tesellisi
- balgam
- bokluk
- cibre
- cüruf
- çalkantı
- çapak
- çekirdek
- çepel
- çeper
- çiğit
- çöp
- demir boku
- dışık
- donra
- döküntü
- eğinti
- eşelek
- gübür
- izmarit
- kazıntı
- kepek
- kir pas
- koçan
- konak
- köftün
- kusmuk
- kusuntu
- kusur
- küf
- kül
- küspe
- leke
- mikrop
- moloz
- müzahrefat
- pas
- pasak
- pesek
- pislik
- posa
- saçıntı
- sandık lekesi
- soyuntu
- sümük
- süprüntü
- şaibe
- talaş
- tarantı
- telve
- toz
- toz bulutu
- toz duman
- toz toprak
- tozuntu
- uykuluk
- zifir
HECELEME
mo-loz MOLOZ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Toprak ve kireçle karışık taş kırıntıları, yapı döküntüsü, inşaat atığı
- [sıfat] [mecaz] Değersiz, işe yaramaz (şey veya kimse)Örnek: İki güzel filmin arkasından peş peşe on tane moloz film sıralanınca insanın nefesi kesiliyor.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük