poz
Köken: Fransızca (pose)
[isim] Resim ve fotoğrafta duruş
POZ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- afi
- afra tafra
- afur tafur
- alayiş
- alengir
- avurt
- azamet
- böbürlenme
- böbürtü
- burun
- büyüklenme
- büyüklük hastalığı
- cafcaf
- caka
- cila
- donkişotluk
- fasarya
- fiyaka
- gösteriş
- gösterişçilik
- gurur
- iddia
- jest
- kabarma
- kasıntı
- kibir
- kurum
- lolo
- lüks
- megalomani
- mostra
- nispet
- nümayiş
- övünme
- polim
- polüm
- poz
- racon
- rüzgâr
- sonradan görmüşlük
- sükse
- şan
- şatafat
- şişinme
- tafra
- tavır
- tefahür
- tekebbür
- tırak
- uzaklık
- üstünlük duygusu
- üstünlük kompleksi
- yordam
HECELEME
poz POZ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Resim ve fotoğrafta duruşÖrnek: Yastıkları hastaya vereceğim yan oturma pozuna göre dizdim.
- [isim] Fotoğrafta objektifin açık kaldığı süre
- [isim] Fotoğraf makinesinde kullanılan filmde her bir kare
- [isim] [mecaz] Kurum, çalımÖrnek: Büyük yazar pozlarındalar ama edebiyat dünyası denilen şu dünyanın ne geçmişinden ne şimdisinden haberleri var.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük