pratik
Köken: Fransızca (pratique)
[sıfat] Kolaylıkla uygulanabilir, kullanışlı
PRATİK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acar
- açıkgöz
- ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz
- akıllı
- anık
- argın
- cadı gibi
- cambaz
- cevherli
- çalışkan
- çevrimli
- dâhi
- değimli
- deha
- dili yatkın
- dirayetli
- eli çabuk
- eli hafif
- eli uz
- eli yatkın
- eli yordamlı
- eline çabuk
- er
- evirgen
- gemisini kurtaran kaptan
- hayat adamı
- hünerli
- idareci
- idareli
- istidat
- istidatlı
- iş eri
- işgüzar
- kabiliyetli
- kafalı
- kan kırmızı
- kifayetli
- kral
- kuş gibi
- liyakat sahibi
- liyakatli
- maharetli
- mahir
- marifetli
- müstait
- olçum
- öke
- parlak
- pratik
- sanatkâr
- şahbaz
- şeytan çekici
- talimli
- tirendaz
- usta
- uz
- yaman
- yatkın
- yetenekli
- yeterli
- yıldız
- yordamlı
- zanaatçı
- zanaatkâr
- zehir gibi
- amelî
- asfalt
- baklava börek
- basit
- bedava
- beleş
- çantada keklik
- çocuk işi
- çocuk oyuncağı
- eğlenceli
- ehven
- elde bir
- eliyle koymuş gibi
- emeksiz
- eziyetsiz
- gailesiz
- hafif
- haydi haydi
- hazırlop
- hünersiz
- iş değil
- kolayca
- kolaycacık
- külfetsiz
- lokum
- matrak
- meşakkatsiz
- oyuncak
- palas
- pratik
- rahat
- sıkıntısız
- simit
- şurup
- tereyağı
- torbada keklik
- üzgüsüz
- zahmetsiz
- zevkli
HECELEME
p-ra-tik PRATİK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Kolaylıkla uygulanabilir, kullanışlı
- [isim] Kişide bir işi kolaylıkla yapabilme, bir şeyi uygulayabilme deneyimi, becerisi veya eğilimi bulunma
- [isim] Uygulamalı
- [isim] Uygulama
- [isim] Bir şeyi yapma yöntemi veya biçimi, teamül
- [isim] [mecaz] Sorunlara kolay ve hızlı çözüm bulanÖrnek: Çok görmüş halk adamlarına mahsus pratik bir zekâsı vardı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük