sönmek
[fiil] [nesnesiz] Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak
SÖNMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
SÖNMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- arkası alınmak
- arkası kesilmek
- beğenmek
- bertaraf olmak
- erimek
- eser kalmamak
- gelmek
- gövermek
- harcanmak
- hitam bulmak
- hükmü geçmek
- kapanmak
- kesilmek
- kökü kurumak
- köküne kıran girmek
- mahvolmak
- müncer olmak
- neticelenmek
- nihayete ermek
- nihayetlenmek
- noktalanmak
- paydos borusu çalmak
- paydos etmek
- sıfırı tüketmek
- son bulmak
- sona ermek
- sonu gelmek
- sonuçlanmak
- sönmek
- suyunu çekmek
- tamam bulmak
- tatmin olmak
- vadesi dolmak
- yetişmek
- yorulmak
- zeval bulmak
- zevale ermek
- ağırlaşmak
- azalmak
- cansızlaşmak
- deniz durmak
- deniz düşmek
- dinginleşmek
- durgunlaşmak
- durmak
- durulmak
- düşmek
- hafiflemek
- hızını almak
- hızını kaybetmek
- hızını yitirmek
- istop etmek
- kalmak
- kesilmek
- kırılmak
- kısılmak
- limanlamak
- mayna etmek
- ortalık düzelmek
- ortalık yatışmak
- oturuşmak
- sakinleşmek
- sönmek
- stop etmek
- susmak
- suyu kesilmiş değirmene dönmek
- sükûnet bulmak
- yatışmak
- yavaşlamak
- yelkenleri suya indirmek
- yumuşamak
- adileşmek
- alçalmak
- arkada kalmak
- aşağı düşmek
- attan inip eşeğe binmek
- bayağılaşmak
- bodur kalmak
- bodurlaşmak
- cadılaşmak
- caymak
- cılızlaşmak
- çaptan düşmek
- çoraklaşmak
- çöle dönmek
- çölleşmek
- dejenere olmak
- dejenereleşmek
- dönmek
- dumura uğramak
- fosilleşmek
- geri kalmak
- gitmek
- ikinci plana düşmek
- ilkelleşmek
- inhilal etmek
- inhitat etmek
- inkıraz bulmak
- inkıraza uğramak
- iyileşmek
- kokuşmak
- körlenmek
- körleşmek
- kredisi düşmek
- küsmek
- pısırıklaşmak
- piçleşmek
- sağa kaymak
- soysuzlaşmak
- sönmek
- tedenni etmek
- tefessüh etmek
- tereddi etmek
- vahşileşmek
- yabanıllaşmak
- yabanileşmek
- yozlaşmak
- zevale yüz tutmak
- azalmak
- beti bereketi kaçmak
- beti bereketi kalmamak
- boşalmak
- cicozlamak
- çekilmek
- dama demek
- darlaşmak
- dibi görünmek
- eksilmek
- erimek
- gitmek
- harcanmak
- kesenin dibi görünmek
- kıran girmek
- kıtlaşmak
- kimya olmak
- kökü kazınmak
- kökü kurumak
- köküne kıran girmek
- sönmek
- su gibi gitmek
- suyunu çekmek
- tamtakır olmak
- yoğalmak
- yok satmak
- yorulmak
- zerresi kalmamak
- arazi olmak
- araziye uymak
- azmak
- çalınmak
- dağılmak
- deve olmak
- duman olmak
- düşmek
- elden çıkmak
- elden gitmek
- fevt olmak
- gaybubet etmek
- gitmek
- gömülmek
- görünmez olmak
- gözden kaybolmak
- izi belirsiz olmak
- izi silinmek
- kaçmak
- kalkmak
- kaybolmak
- kayıplara karışmak
- kaynamak
- kırklara karışmak
- kurtulmak
- kül olmak
- namı nişanı kalmamak
- ortadan kalkmak
- ortadan kaybolmak
- sırra kadem basmak
- sırrolmak
- silinip gitmek
- silinmek
- sönmek
- tarihe karışmak
- toz olmak
- uçmak
- uçup gitmek
- yer yarılıp içine girmek
- yere batmak
- yerin dibine batmak
- yerin dibine geçmek
- yerinde yeller esmek
- yolunu kaybetmek
- yürümek
- zail olmak
- zayi olmak
HECELEME
sön-mek SÖNMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmakÖrnek: Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu.
- [fiil] Parlaklığını, ışığını yitirmek
- [fiil] Hava veya başka bir gaz ile şişirilmiş bir şeyin havası kaçıp şişkinliği inmekÖrnek: Balon söndü.
- [fiil] [jeoloji] Yanardağ etkinliğini yitirmek
- [fiil] [mecaz] Duygular dinmek, yatışmak, etkisini yitirmekÖrnek: Öfkeleri bir yaz fırtınası gibi birdenbire sönüverdi.
- [fiil] [mecaz] Gerilemek, parlaklık ve önemini yitirmekÖrnek: Münakaşa tekrar eski hızını alamayarak biraz sonra söndü.
- [fiil] [mecaz] Ses duyulmaz olmak
- [fiil] [mecaz] Tükenmek, yok olmak, yitmekÖrnek: Esmer lekeler, sönmüş sivilcelerden artakalan çukurlar, kabarcıklar yüzünü yayık ayranına çevirmiş.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük