sütun
Köken: Farsça (sutūn)
[isim] [mimarlık] Herhangi bir maddeden yapılan, zaman zaman üstünde çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolon
SÜTUN İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aile
- aksam
- askat
- aşama
- ayrım
- bahis
- bap
- bent
- birim
- bölme
- bölük
- bölüntü
- cilt
- cüz
- çekmece
- daire
- dal
- departman
- devre
- esna
- familya
- fasıl
- fasıla
- fasile
- fıkra
- fırka
- filum
- göz
- hane
- hücre
- kısım
- kıta
- kolon
- kürsü
- loca
- madde
- mahalle
- modül
- oda
- paragraf
- parça
- parsel
- parti
- pasaj
- perde
- reyon
- sahne
- sayfa
- seksiyon
- sektör
- servis
- set
- sınıf
- sütun
- şerit
- şube
- tabaka
- tablo
- takım
- taksimat
- taraf
- tür
- yarı
- zaman
HECELEME
sü-tun SÜTUN KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] [mimarlık] Herhangi bir maddeden yapılan, zaman zaman üstünde çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolonÖrnek: Terasın mermer sütunlarından birine dayanmış, sessiz sedasız bana baktığını görüyorum.
- [isim] Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolonÖrnek: Böyle misaller sayıp dökmek gerekse satırlar değil, sütunlar dolar.
- [isim] Alt alta sıralanmış şeyler dizisiÖrnek: Rakam sütunu.
- [isim] [mecaz] Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şeyÖrnek: Alev sütunu. Su sütunu.
- [isim] [matematik] Bir tablo veya grafikte düşey durumdaki yüzey
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük