süzmek
[fiil] [-i] Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek
SÜZMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- alargadan seyretmek
- andırmak
- aramak
- aranmak
- bakakalmak
- bakınmak
- bakışmak
- boş gözlerle bakmak
- bön bön bakmak
- büyütmek
- cavlamak
- cin cin bakmak
- çivilemek
- dik dik bakmak
- dikelmek
- dikilmek
- dikiz etmek
- dikiz geçmek
- dikizlemek
- dört gözle bakmak
- eslemek
- frikik yakalamak
- geçindirmek
- gelmek
- göz atmak
- göz gezdirmek
- göz göze gelmek
- göz hapsine almak
- göz kesilmek
- göz kuyruğuyla bakmak
- göz süzmek
- göz ucuyla bakmak
- gözden geçirmek
- gözetlemek
- gözle yemek
- gözlemek
- gözlemlemek
- gözleri fıldır fıldır etmek
- gözlerini devirmek
- gözlerini dikmek
- gözü dalmak
- gözü kaçmak
- gözü kaymak
- gözü takılmak
- gözüne çarpmak
- gözünü alamamak
- gözünü dikmek
- gözünü gözüne dikmek
- gözünün kuyruğuyla bakmak
- gözünün ucuyla bakmak
- iaşe
- ilgilenmek
- incelemek
- iskandil etmek
- izlemek
- kolaçan etmek
- kollamak
- muayene etmek
- müşahede altına almak
- müşahede etmek
- nezaret etmek
- öküz gibi bakmak
- önemsemek
- pis pis bakmak
- röntgenlemek
- seyran etmek
- seyre dalmak
- seyretmek
- sezmek
- süzmek
- şöyle bir bakmak
- şöyle bir göz atmak
- takılıp kalmak
- taramak
- tarassut etmek
- taslamak
- tedavi etmek
- temaşa etmek
- tepeden tırnağa süzmek
- ters ters bakmak
- uğraşmak
- yan gözle bakmak
- yan yan bakmak
- yetiştirmek
- bekitmek
- bitirmek
- cezalandırmak
- çıtçıtlamak
- demirlemek
- durdurmak
- düğmelemek
- engellemek
- hapsetmek
- iliklemek
- indirmek
- kapatmak
- kapısına kilit vurmak
- kenetlemek
- kesmek
- kırpmak
- kısmak
- kilitlemek
- kopçalamak
- mandallamak
- mühürlemek
- önlemek
- örtmek
- rezelemek
- saklamak
- sarmak
- sarmalamak
- susmak
- susturmak
- sürgülemek
- sürmelemek
- süzmek
- tapalamak
- tıkaçlamak
- tıkamak
- tıpalamak
- tırkazlamak
- yummak
HECELEME
süz-mek SÜZMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmekÖrnek: Sütü süzmek.
- [fiil] Bazı sıvıların yoğunlaşmasına yol açan, katı ve tortulu maddeleri bu sıvılardan ayırmakÖrnek: Sirkenin tortusunu süzmek.
- [fiil] Gözle inceleyerek dikkatle bakmakÖrnek: Yarı kapalı, yumuk yumuk gözlerini büsbütün küçülterek nehrin iki kıyısını süzdü.
- [fiil] Göz baygın ve anlamlı bakmakÖrnek: Bir ara yandaki masada oturan adamın beni süzdüğünü sezinledim.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük