saçma
[isim] Saçmak işi
SAÇMA İLE BENZER OLAN KELİMELER
SAÇMA İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ablavut
- abuli
- abullabut
- açık ağızlı
- ağzı açık
- ağzı açık ayran budalası
- ahlat
- ahmak
- akıllı
- aldanç
- alık
- allahlık
- andaval
- andavallı
- angut
- anlayışsız
- aptal
- armut
- armut gibi
- aval
- avanak
- aymaz
- ayran ağızlı
- ayran delisi
- balık
- baro
- basiretsiz
- beberuhi
- beceriksiz
- beyinsiz
- bihuş
- bilinçsiz
- bön
- budala
- cacık
- cennet öküzü
- çocuk gibi
- çolpa
- dallama
- dalyarak
- dangalak
- dar kafalı
- delege
- deli
- delişmen
- denyo
- deve
- dingil
- duman
- düdük
- düdük makarnası
- dümbelek
- ebleh
- enayi
- enayi dümbeleği
- eşek kafalı
- et kafalı
- ferasetsiz
- gabi
- gafil
- gazoz
- gebeş
- geri
- geri vites
- geri zekâlı
- gerzek
- göt
- gözü bağlı
- gözü kapalı
- hafız
- haşlama
- hesapsız
- hımbıl
- hır
- hırbo
- hırt
- hırtapoz
- hışır
- hindi
- horoz akıllı
- horoz kafalı
- hödük
- ıspanak
- ibiş
- idraksiz
- inek
- izansız
- kabak kafalı
- kafasız
- kakavan
- kalın kafalı
- kaşalot
- kaşkaval
- kaval
- kavrayışsız
- kaz
- kaz kafalı
- kek
- kelek
- kelle
- kereviz
- keriz
- kerkenez
- keş
- keten tohumu
- kısa görüşlü
- koyun bakışlı
- koyun dede
- koyun gibi
- kör
- kurukafa
- kuş
- kuş beyinli
- laf anlamaz
- malak
- mankafa
- mantar
- mantıksız
- marsıvan eşeği
- mayın
- öküz
- öküz gibi
- pilaki
- rabıtasız
- saçma
- saçmacı
- saf
- safderun
- safdil
- saftirik
- sağgörüsüz
- sağmal inek
- salak
- salatalık
- saloz
- sap
- seme
- seme tavuk
- sepet kafalı
- sersem
- sivri akıllı
- susak
- şaban
- şalgam
- şapşal
- şaşkın
- şavalak
- şuursuz
- tasma
- tedbirsiz
- tereyağı
- tın tın
- yahni
- yalak
- yarım akıllı
- zekâvet
- zihnî
- atom bombası
- badem
- barut
- bomba
- bubi tuzağı
- cephane
- çakıl
- çekirdek
- çıkın
- dane
- dinamit
- dinamit lokumu
- domdom kurşunu
- eroin
- esrar
- füze
- gaz bombası
- gülle
- hartuç
- hidrojen bombası
- humbara
- kumbara
- kurşun
- leblebi
- mayın
- maytap
- mermi
- misket
- molotofkokteyli
- mühimmat
- napalm bombası
- nitrogliserin
- nohut
- obüs
- roket
- saatli bomba
- saçma
- salkım
- sıkı
- sis bombası
- şarapnel
- tohum
- torpil
- uyuşturucu
HECELEME
saç-ma SAÇMA KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Saçmak işi
- [isim] [denizcilik] Bir tür balık ağı, serpme ağ
- [isim] Avda kullanılan fişeklerin içine konulan, türlü boylardaki küçük ve yuvarlak kurşun tanesiÖrnek: Ben fişeklerin barutunu, tapasını, saçmasını koyarım, beybaba!
- [sıfat] [mecaz] Akla uygun olmayan, pestenkerani, absürtÖrnek: Kapıldığı tüm fikirler saçma, kurduğu tüm hayaller boşunaydı.
- [sıfat] Yersiz bulunan
- [sıfat] [mecaz] Yersiz, akla aykırı, tutarsız sözÖrnek: Bırak şu saçmaları! Bir daha bahsini etme.
- [sıfat] Böyle söz söyleyen veya iş yapanÖrnek: Saçma adam.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük