silah
Köken: Arapça (silāḥ)
[isim] Savunmak veya saldırmak amacıyla kullanılan araç
SİLAH İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağız tüfeği
- alaybozan
- altıpatlar
- arkebüz
- ateşli silah
- balyemez
- batarya
- bazuka
- çakaloz
- çakaralmaz
- çakmaklı
- çifte
- dağ topu
- delikli
- demir
- döner
- emanet
- filinta
- füzeatar
- havan topu
- kapaklı
- karabina
- kaval tüfek
- kırma
- kubur
- makine
- makineli
- makineli tabanca
- makineli tüfek
- mantar tabancası
- martin
- mavzer
- mitralyöz
- obüs
- parabellum
- piştov
- revolver
- roketatar
- sahra topu
- salkım topu
- silah
- sten
- şişhane
- taahhütlü
- tabanca
- tanksavar
- top
- uçaksavar
- yarış tabancası
- zemberek
HECELEME
si-lah SİLAH KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Savunmak veya saldırmak amacıyla kullanılan araç
- [isim] [mecaz] Savunmak veya saldırmak için kullanılan nesne, etken araç
- [isim] [mecaz] Bir konuda etkili her şeyÖrnek: Yalnız katlanmamı değil katlanmam gereken şeyi yapması için eline silah vermemi de istiyordu.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük