susturmak
[fiil] [-i] Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak
SUSTURMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- ağız açtırmamak
- ağzına bir kemik atmak
- ağzına bir parmak bal çalmak
- ağzına gem vurmak
- ağzına kilit takmak
- ağzına kilit vurmak
- ağzını dilini bağlamak
- ağzını kapamak
- ağzını tıkamak
- bastırmak
- çanına ot tıkamak
- çanına ot tıkmak
- dilini bağlamak
- dilini kesmek
- dudak ısırmak
- ilzam etmek
- kafaya almak
- kapamak
- köpeğin ağzına kemik atmak
- lafı ağzına tıkamak
- mars etmek
- mat etmek
- nakavt etmek
- önüne bir kemik atmak
- sesini kesmek
- söz kesmek
- sözü ağzına tıkamak
- sözü ağzında bırakmak
- taşı gediğine koymak
- yok etmek
SUSTURMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağır basmak
- ağır çekmek
- aratmak
- aratmamak
- arayı açmak
- arkada bırakmak
- aşmak
- atlatmak
- ayrılaşmak
- basıp geçmek
- baskın çıkmak
- baskın gelmek
- başa çıkmak
- başlamak
- başta gelmek
- başta gitmek
- boğmak
- boynuz kulağı geçmek
- bürümek
- cebinden çıkarmak
- duman attırmak
- düzletmek
- düzmek
- ezmek
- fark atmak
- galebe çalmak
- galip gelmek
- geçmek
- gelmek
- gölgede bırakmak
- hâkim olmak
- ifadesini almak
- kalburüstü kalmak
- kalburüstüne gelmek
- katlamak
- kıç attırmak
- koparmak
- mumla aratmak
- önlemek
- pabucunu dama atmak
- pişirmek
- rahmet okutmak
- saldırmak
- sıkmak
- sırtını yere getirmek
- silmek
- sivrilmek
- sollamak
- susturmak
- suya götürüp susuz getirmek
- taş çıkarmak
- taş çıkartmak
- tefevvuk etmek
- temeyyüz etmek
- üstün gelmek
- üstüne olmamak
- vermek
- yatıştırmak
- yeğinleşmek
- yenmek
- bekitmek
- bitirmek
- cezalandırmak
- çıtçıtlamak
- demirlemek
- durdurmak
- düğmelemek
- engellemek
- hapsetmek
- iliklemek
- indirmek
- kapatmak
- kapısına kilit vurmak
- kenetlemek
- kesmek
- kırpmak
- kısmak
- kilitlemek
- kopçalamak
- mandallamak
- mühürlemek
- önlemek
- örtmek
- rezelemek
- saklamak
- sarmak
- sarmalamak
- susmak
- susturmak
- sürgülemek
- sürmelemek
- süzmek
- tapalamak
- tıkaçlamak
- tıkamak
- tıpalamak
- tırkazlamak
- yummak
- aradan kaldırmak
- atmak
- bertaraf etmek
- bıçak gibi kesmek
- çıkarmak
- çizmek
- dökmek
- eritmek
- geçirmek
- gidermek
- götürmek
- hükümsüz kılmak
- ıskartaya çıkarmak
- ifna etmek
- ilga etmek
- imha etmek
- iptal etmek
- itlaf etmek
- izale etmek
- kaldırmak
- kalem çekmek
- karalamak
- kayıttan düşmek
- kazımak
- kesmek
- kırmak
- kökünü kazımak
- kurutmak
- kül etmek
- lağvetmek
- mahvetmek
- ortadan kaldırmak
- öldürmek
- refetmek
- selbetmek
- silip süpürmek
- silmek
- susturmak
- tasfiye etmek
- tayyetmek
- telef etmek
- temizlemek
- temizlik yapmak
- tırpandan geçirmek
- tırpanlamak
- yakmak
- yürürlükten kaldırmak
HECELEME
sus-tur-mak SUSTURMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmakÖrnek: Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum.
- [fiil] Verdiği karşılıkla veya yaptığı bir davranışla birini artık söz söyleyemeyecek bir duruma getirmek, ilzam etmekÖrnek: Kendisini de arkadaşlarını da çok rahat susturup saf dışı bırakabilirlerdi.
- [fiil] [mecaz] Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek, bastırmakÖrnek: İşimizi gücümüzü bırakmış olmak düşüncesini bir vazife yapmakta olduğumuz fikri susturuyordu.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük