tartışmak
[fiil] [nesnesiz] [-le] Bir konu üzerinde, birbirine ters olan görüş ve inançları karşılıklı savunmak
TARTIŞMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
TARTIŞMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- becelleşmek
- bela çıkarmak
- besmele
- bıçak bıçağa gelmek
- birbirine düşmek
- birbirine girmek
- birbirinin gözünü çıkarmak
- birbirinin gözünü oymak
- boğaz boğaza gelmek
- boğazlaşmak
- boğuşmak
- cebelleşmek
- cenkleşmek
- çarpışmak
- çatışmak
- çıngar çıkarmak
- çifteleşmek
- dalaşmak
- didişmek
- dua
- elleşmek
- evrat
- Fatiha
- gırtlak gırtlağa gelmek
- gırtlaklaşmak
- girişmek
- harp açmak
- hesaplaşmak
- hırgür çıkarmak
- hutbe
- ilahi
- itişip kakışmak
- itişmek
- kanlı bıçaklı olmak
- kapışmak
- karakolluk olmak
- kavga etmek
- kavgalaşmak
- kavgaya tutuşmak
- kontra gitmek
- kozunu paylaşmak
- mezamir
- mukabele
- münacat
- namazlık
- niyaz
- pençe pençeye gelmek
- pençeleşmek
- saç saça baş başa dövüşmek
- saç saça baş başa gelmek
- sala
- salavat
- savaş açmak
- savaş ilan etmek
- savaşmak
- silah patlamak
- sure
- süngüleşmek
- sürtüşmek
- şakayı kakaya çevirmek
- takışmak
- tartışmak
- tazarru
- tekbir
- temcit
- tepişmek
- uğraşmak
- vuruşmak
- yağılaşmak
- yağmur duası
- yakarış
- yarışmak
- yumruk yumruğa gelmek
- yumruklaşmak
- zırıltı çıkarmak
- zıt gitmek
- ağız açmak
- ağız açtırmamak
- ağız kalabalığına getirmek
- ağız kullanmak
- ağız yapmak
- ağız yaymak
- ağzı oynamak
- ağzına geleni söylemek
- ağzında yaş kalmamak
- ağzını açmak
- aklına geleni söylemek
- bahis açmak
- bahsetmek
- başını ağrıtmak
- beyanat vermek
- bir şey söylemek
- boşboğazlık etmek
- cart cart ötmek
- caz yapmak
- cevher yumurtlamak
- çan çan etmek
- çan çan konuşmak
- çan çan ötmek
- çene çalmak
- çene yormak
- çenesi açılmak
- çenesi durmamak
- çıkarmak
- çıtır çıtır konuşmak
- çok söylemek
- dan dun etmek
- değinmek
- demeç vermek
- dertleşmek
- dile gelmek
- dili açılmak
- dili çözülmek
- dili durmamak
- dilini tutamamak
- dilinin altındaki baklayı çıkarmak
- dillenmek
- diskur çekmek
- diskur geçmek
- diyalog kurmak
- dünya kelamı etmek
- edebiyat yapmak
- esmek
- ezbere konuşmak
- fırçalamak
- flört etmek
- genizden konuşmak
- gevezelenmek
- görüşmek
- hasbihâl etmek
- havlamak
- hayran etmek
- hitap etmek
- hoşbeş etmek
- içinden konuşmak
- ihtilat etmek
- iki çift laf etmek
- iki çift söz etmek
- ilişki kurmak
- irat etmek
- kazımak
- kelimeleri tartarak konuşmak
- konferans çekmek
- konferans vermek
- konuşma yapmak
- konuşmaya dalmak
- laf açmak
- lafa boğmak
- lafa tutmak
- lafı uzatmak
- lafını bilmek
- lügat paralamak
- maval okumak
- muhabbet etmek
- nağme yapmak
- name okumak
- nefes tüketmek
- nutuk atmak
- nutuk çekmek
- nutuk vermek
- okumak
- öksürmek
- ötmek
- parlatmak
- patırdatmak
- perdahlamak
- pes perdeden konuşmak
- seslenmek
- slogan atmak
- sohbet etmek
- söylemek
- söyleşmek
- söylev vermek
- söz almak
- söze atılmak
- söze karışmak
- sözü uzatmak
- sözünü bilmek
- su kaçırmak
- su koyuvermek
- tane tane konuşmak
- tane tane söylemek
- tartışmak
- tatava etmek
- telaffuz etmek
- tıraş etmek
- tıraşa tutmak
- tıraşlamak
- ulumak
- uzatmak
- uzun etmek
- veriştirmek
- vıdı vıdı etmek
- vızıldamak
- yâd etmek
- yanşamak
- yârenlik etmek
- yürek tüketmek
- zart zurt etmek
- zevzeklenmek
- zevzeklik etmek
HECELEME
tar-tış-mak TARTIŞMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] [-le] Bir konu üzerinde, birbirine ters olan görüş ve inançları karşılıklı savunmak
- [fiil] Karşılıklı ağır sözler söyleyerek çekişmek, münakaşa etmekÖrnek: Usta da ben de tartışmak istemedik adamla.
- [fiil] [spor] Güreşte karşı karşıya durum alıp elle birbirini yoklayarak rakibin zayıf yanlarını aramak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük