tuzak
[isim] Kuş veya yaban hayvanlarını yakalamaya yarayan araç veya düzenek
TUZAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
TUZAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açıkgözlük
- açıkgözlülük
- afiş
- ağız
- al
- alavere dalavere
- aldatma
- aldatmaca
- anaforculuk
- anlamamazlık
- anlamazlık
- askıcılık
- atlatma
- ayak
- batakçılık
- Bizans oyunu
- boğuntu
- cambazlık
- cerbeze
- çıfıtlık
- dalaverecilik
- dalga
- danışıklık
- dek
- demagoji
- desise
- dolap
- dolma
- dolmacılık
- dolmuşçuluk
- doping
- dubara
- dümen
- düzen
- düzenbazlık
- düzencilik
- düzmecilik
- el çabukluğu
- entrika
- fen
- fent
- fırıldak
- hilecilik
- hilekârlık
- hinoğluhinlik
- hokkabazlık
- hülle
- ispiyonculuk
- iş
- itlik
- kafes
- kalaycılık
- kalpazanlık
- kaltabanlık
- kandırmaca
- kapak
- kaparozculuk
- kaşkariko
- kelek
- keleklik
- ketenpere
- kopya
- kulis faaliyeti
- kurnazlık
- külah
- külleme
- künde
- madrabazlık
- makas
- makine
- manevra
- maske
- mizansen
- muskacılık
- nakış
- namussuzluk
- numara
- okus pokus
- oyculuk
- oyun
- oyunbazlık
- oyunculuk
- perdahçılık
- piçlik
- politika
- renk
- rol
- sahtecilik
- sahtekârlık
- sinsilik
- şantaj
- şarlatanlık
- şaşırtmaca
- şeytanet
- şeytanlık
- tavcılık
- telgraf
- temaruz
- tezvir
- tilkilik
- torik
- tuzak
- usulsüzlük
- uyduruş
- üçkâğıt
- üçkâğıtçılık
- yalan dolan
- yaldız
- yaldızlı hap
- yeraltı
- yolsuzluk
- arka sokak
- arter
- asfalt
- bulvar
- cadde
- çevre yolu
- çığır
- çizgi
- dar hat
- defa
- dış hat
- ekspres yol
- erkân
- geçek
- gezi
- güzergâh
- hat
- hız
- iç
- iz
- izlek
- kaldırım
- kural
- mahrek
- makadam
- menzil
- metot
- metro
- otoban
- otoyol
- para
- parke
- patika
- pist
- sırat
- sokak
- stabilize yol
- suyolu
- şimendifer
- şose
- tabanvay
- tarik
- tarz
- teamül
- tek yönlü yol
- teknik
- tırmanma
- tutum
- tuzak
- tünel
- usul
- varyant
- yatak
- yaya kaldırımı
- yol bel
- yolak
- yordam
- yöntem
- yörünge
HECELEME
tu-zak TUZAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Kuş veya yaban hayvanlarını yakalamaya yarayan araç veya düzenek
- [isim] [mecaz] Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzen, komploÖrnek: Onun bana gönderdiği mektuplar filan hep tuzak, hep birer şantajdan ibaretti.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük